Cumartesi, Eylül 13, 2014

Gecenin Körü Ne Arıyorum Ben Burada...

Kitap okumam gerekirken kaçamak yaparak bloga koştuğum gecenin kör saatinden herkese merhaba!

Hani keyfimde pek yerinde. Hem de uzun zamandır olmadığı kadar. O yüzden bir iki satır karalamak istedim. (Inanmayın. Muhtemelen destan yazacağım)

Öyle yüzlerce takip edenim yoktur. Ama blogger takip listenize düştüğünde bile gözünüze çarpıyordur ki öyle çok sık sitemkar yazılar yazmam. Yani zaten kitap yorumlarımda iyice giydiriyorum abartmaya gerek yok. Dolayısıyla her zaman sıkıntılı durumlar birikip duruyor.

Her zaman derken abartmıyorum. Hani illa her gün can sıkıcı şeyler oluyor. Bazısı minik bazısı devasa. Eminim hepinize oluyordur.

Böyle gününüzün içine içine eden cinsinden.

Anlayacağınız bu yazı onun üstüne. İlginizi çekmiyorsa baştan uyarayım dedim.

Gece gece nereden aklıma geldi bilmiyorum (Biliyorum da çaktırmıyoruz lütfen) yine bazı şeyler aklıma geldi. Eh soğudu konu ama geç olsun güç olmasın değil mi? Bende kusur kalmadan yazayım :D

Yazması da çok zor ya nereden başlayacağımı bilemedim birden. Heh ne diyordum. Eleştiriler. Demiyordum tamam ama yukarıda değindim dolaylı da olsa.

Son zamanlarda durum öyle komik oldu ki bir şeye bir duruma eleştiri yapmak suç sayılır oldu. Neden anlamıyorum da.

Mesela ben ne kadar eleştirel gözüksem de aslında sevmediklerim ve sevdiklerim neredeyse eşittir biliyor musunuz? Peki sizce neden daha çok eleştirilerim ön plana çıkıyor. Kaba tabirimi bağışlayın ama insanlara batıyor. Ciddiyim. Eleştirinin her türlüsü batıyor. A'ya A diyemez hale geldi sanki biraz durum. Kendim için değil genel olarak diyorum bunu.

Tabi ki eleştiri aslında herkesi demoralize eder. Kimsenin gelin beni eleştirin diye bekleyeceğini sanmam. Ama hımm nasıl desem bazıları gerçekten kaldıramıyor. Vay canına!

Tur da olduğumu biliyorsunuz değil mi? Son dönemlerde sıkça turumuz oldu biliyorsunuzdur tabi ki. Heh işte oralarda resim çalışmalarının çoğunu ben yapıyorum. Ama bu cidden sevdiğim bir şey. Resimlerle oynamak, mixlemek, oradan almak buradan kırpmak o kadar zevkli ki! Ama o çalışma bitince birilerine göstermem de lazım. Ve her zaman ne yazarım biliyor musunuz? Görüş, öneri, istek ve önerilerinize açığım. Bazen tam 12den vururum kimsecikler bir şey demez. Ancak bazen resmi baştan yaptığım bile olur. (Ki şu an niye bencillik yaptım bilemiyorum terbiyesiz ben, biz de tüm çalışmalar ortaktır. Ama ben kişisel olarakta ilgilenirim tasarım işiyle) Eleştiri de gelir ama kızmam, kızamam. Çünkü kızçelerimin önerleri ve eleştirileri sayesinde o kadar ilerleme kaydettiğimi düşünüyorum ki beni mutlu ediyor bu.

Laf kalabalığı yaptım değil mi? Tamam bağlıyorum. Bunu yazmamın sebebi ise şu ki eleştiriye katlanamaz bir milletiz biz. Hele kitaplar söz konusuysa. Fanlığımız falan ortaya çıkıyor sanırım. Hayır falanca kişi daha ne dediğimi anlamamış geliyor bunu niye böyle yazdın diyor mesela. Yani eleştireni eleştirmeye bile bayılıyoruz ama eleştiri sevmiyoruz. Off ironin dibi  :D

Birde bazen gruplarda oluyor bu. Hem RKBT hem de Yorumcu Kızlar olarak eleştiri alabiliriz. Bunu her zaman beraberce sırtlarız ama bazen durup düşünüyorum. Acaba... acaba bu kişi sadece birinden bahsediyor olabilir mi? Mesela benden. Çünkü iyilere ortak etmek, kötüleri üstüme almak gibi bir huyum var. İşte o zamanda diyorum ki insanlar bunu hiç mi düşünmüyor?

Mesela Blue diye bir grup vardı çok önceleri. Onu çok severdim. Ama aslında ben Duncan hayranıydım. Gruba atfediyordum onu. Belki o ayrılsa hiç sevmeyecektim. Eh bu da benzer oldu değil mi? Bence oldu, oldu. Bazen (bu ben de olabilirim) kişiler çok antipatik gelir ve eleştiriye sebebiyet verir. Eh o zamanda o kişi kendini düzeleteceğine geri kalanları olumsuzluğuna ortak eder. Sanıyorum tek başına eleştirilmekten hoşlanmıyor insanlar. Sonu ne peki? İstenmeyen durumlar.

Gerçekten istenmeyen durumlar!

Hani diyorum. Belki hemen celallenmek yerine bir durup düşünsek. Eleştiri kaldıramadığımız kadar hemen kızmakta da üstümüze yok bence kabul edelim. Ben ediyorum. Off ne kötü bir huy o. Ama nasıl sinirleniyorum var ya. Günışığım, hayatımı daha da yaşanılır hale getiren kızçelerim olmasa ne yapardım cidden bilmiyorum. Ablamdan sonra sevdiğim istisnasız, kızlarım vardır. 

Bu arada bir parantez açabilir miyim? Zaten yazdım da yazdım birkaç satırdan zarar gelmez değil mi? Kızlara sormadan yazdım bunu görünce kızmasalar bari. Kızmazsınız değil mi kız? Bana kıyamazsınız bence :P İşte onlarla öyle diyalogumuz var ki, bir tur grubunu aşalı çok oldu. Hani eminim herkesin durumu buna benziyordur. Zaten iyi anlaşamadığın insanla bir turda ne işin var ki değil mi? Ama benim kızçelerim cidden başka. Bıraksalar 24 saat konuşuruz, herşey -ama herşey- üstüne konuşabileceğim, sevincimizi üzüntümüzü koşarak gelip paylaştığımız bir grubuz. İşte onlar sağolsunlar her zaman ilaç gibi gelirler ve ben iyi olurum. 

İnsanların hayatında bu tarz kişilere cidden ihtiyaç var. O zaman belki istenmeyen durumlar yaşanmaz. Birbirini destekleyen ve yol gösteren insanlar. 

Tamam biraz övgü yazısına döndü bu konuya dönüyorum. 

Birlikte aktivite yapmayı çok sevdiğimizden turlarımızda çok sık oluyor bu ara. Hele ben bir şey yapmadan duramıyorum ya. Sürekli bir şeylerle meşgul olmam lazım. Can sıkıntısına o kitapları kaç kere indirip bindirdim bilseniz. Ehh tur da bizi oyalıyor. Off nasıl saatlerce konuşuyoruz bilemezsiniz. Hani açık kalp ameliyatı yapsak o kadar uzun sürmez. 

Ama! İşte burada bir ama var. Bu demek değildir ki biz 3-5 liranın hesabını yapıyoruz. Nazarlara gelecek diye korkumdan sayısını söyleyemediğim onca kitabı tur sayesinde yapmış değilim. Kızlar da öyle. Biz ki bir indirim görüp hemen haber veren, D&R'a gittiğimizde istediğiniz var mı diyen insanlarız. (Bu arada o D&R'a ne paralar bayıldım be evlat acısı gibi. Hayır açgözlü olsam afedersiniz ama orası sayemizde kalkınmazdı!)

Bunu neye bağlayacağım biliyor musunuz? Birilerine laf sokağım derdine düşerken komik duruma düşmeyin lütfen! Keşke gelipte bizi ziyaret etseniz. Ah bir görseniz yer yokluğundan ya kitaplar ya sen durumuna geldiğimizi. (Tamam be bu benim. Ama böyle 10 kişi sayarım ki size eminim.) 

Ve bu kısımlar övünmek için değil. Hiçbir zaman kitaplık resmi ekleyemeyen biri olarak artık belirtme gereği duydum. (Yapanlara çok imreniyorum -_-) Şu beleşçi sözünü kullanacağınız insanları iyi seçin bence. Sonra komik duruma düşebilirsiniz. İnsanların bir tur grubuna girmesi beleşçi olduğu anlamına gelmiyor. Ya da blog açması. Hee olanlarda var bence. Ama bu benim kişisel fikrim. Bunu da yazarım kimseden çekinmem, benim düşüncem bu. Ama herkesi aynı kefeye koyma hatasına düşmeyin. Sonra biri çıkıp size aksini gösterirse morarır kalırsınız!

Tamam, tamam sakinim ben. Nerede benim kızçelerim. Bu kızçe lafı da çok banal oldu ama aramızda konuştuklarımızı buraya dökmeyeceğim tabi ki. Daha gencim (:

Çok uzattım biliyorum artık toparlıyorum. Siz beni çok, çok iyi anladınız. Yine de şu örneği vermezsem çatlarım.

Hani kitaplarda vardır. Çok ama çok çalışan insanlar vardır. Ama bir de hep değil ama yine de çalışan insanlar vardır. Mesela tüm işi sekreteri yapar ama adam gider büyük işleri alır. Şimdi burada övgüyü hakeden sadece büyük işler yapan mıdır? Öyle düşünüyorsanız bir şey diyemem. Ama üretmeyi, aktif olmayı başka şeylerle karıştırmayın. Klas olduğunuzu düşünüp küçümsediğiniz insanların nasıl canla başla çalıştığını bilemezsiniz... Hoş o kadarını düşünür müsünüz bilemiyorum. Sadece... sadece sapla samanı ayırın. Ve yersiz laf sokma çabalarına girmeyin. 

Ha bu size ukalaca gelebilir ama ben iğneyi de çuvaldızı da kendime batıran biriyim ve yaşça da büyük olduğum bir çok kişiye öneri de bulunuyorum. (Yaşı niye soktuysam, zorum ne bilmiyorum :/)

Kaale alıp almamak size kalmış. 

Bu uzunnn yazıyı okuma zahmetine girenlere teşekkürler. 

İki tur grubu arkadaşlarımı da selamlıyorum. İyi ki sizi tanımışım. Dikkat ederim arkadaşlarımı. Çünkü her şeyi sallayın siz önce benim arkadaşlarımsınız. Ben sadece şanslıyım ki sevdiğim insanlarla sevdiğim bir şeyi yapıyorum.

Sadece kitap okuyorum!!!

(Şimdi gönül rahatlığıyla kitabıma dönebilirim. Şefikaa beni bekle gözünü seveyim yaa bitirme hemen küserim bak :D)

Küçük bir ekleme: Burada eleştirenleri eleştiriyorum evet ancak durumumu açıklıyorum. Açıklıyorum ki yanlış bildiklerinizi düzeltin. Ki buradaki eleştiriler yapıcılıktan ve gerçeklikten çok uzak. Gerçeklere dayanıyorsa eleştiri iyidir sıkıntı yok. Hala aynı düşünmeye devam ediyorsanız siz bilirsiniz. Bizim içimiz çok rahat. Hem de çok.

Sevgiler....
Pınar Şentürk

15 yorum:

  1. Ben bloguma gelinip küfür edilmedikçe rahat edemiyorum. Lütfen gelip yorumlarıma karşılık küfür edin. = ) Cidden hayatımda üç beş kere çok saçma, absürt, alakasız şekillerde yorum yazan/hakaret eden insanla karşılaştım ama bence "doğru yolda olduğumu" gösteriyordu bu durum.

    Blogger'lar bugünün habercileri, eleştirmenleri.

    Blog açmadan önce bence insanlar kendilerine şunu sormalılar: Ne tepki gelirse gelsin, ne olursa olsun kendi doğrularıma, kendi görüşlerime mi sadık kalacağım yoksa mahalle baskısından, ondan bundan korkup ya da çekinip oto-sansür mü yapacağım? Ben çok gülüyorum, "şimdi böyle yazarsam herkes bana düşman olur" diye düşünüp çekinen blog yazarlarına. Başka bir hobi bulmalılar bana kalırsa. = )

    Yukarıda bahsettiğin bir diğer konunun -blog tur yapanlara/etkinlik yapanlara karşı tutum- üstü biraz kapalı kalmış, ona bir şey diyemeyeceğim ama dediğin gibi sırf "bedava sirke baldan tatlıdır" diyen blog yazarları (hadi öyle diyelim onlara) çoğunlukta günümüzde. Eleştirmek için değil "övmek" için kitap alıyorlar yayınevlerinden kimi zaman da... Aramızdaki fark gün gibi ortada tabii.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazıyı yazarken aklımda tonla şey vardı. Hem kısa keseyim hem de onlara değineyim derken biraz karmaşık bir yazı olmuş, sabah salim kafayla okuyunca bende farkettim.

      "Blogger'lar bugünün habercileri, eleştirmenleri."

      Bence bununla çok iyi özetlemişsin. Eleştirmekten korkmam ben, ama yapılan eleştirilere karşı geliştirilen düşünce sistemini sevmiyorum. Örnek verirsem daha iyi ifade edeceğim. Mesela erotik okumuyorum, üstüne gidip erotik üstüne erotik okur ve eleştirirsem bu eleştiri değildir ve insanlar bana kızmakta haklıdır. Ancak ben sevdiğim bir tür okuduğum halde -gerek o an elime o geldi, gerekse ısrarlı bir tavsiye karşısında- o kitabı beğenmediysem kimsenin laf söylemeye hakkı yok. Ben buna kızıyorum işte.

      Tur olayını da bundan ötürü yazdım. Bu tarz birşey yapıyorsanız eleştirilmeye müsaitsiniz demektir. Ancak sadece blog değil tur için de diyorum beleşçi denirse işte o zaman ben sinirleniyorum. Bunu bir tur başka bir tura dediği gibi kişilerde diyebiliyor. İşte onu demeyeceksin bana. Önce bir bak ben nasıl biriyim. Hani bu eleştiri değil de iftira boyutuna geliyor.

      Bir de blog aleminde tanıdığım en eski blogger sensin. Sen de bunu aynı şekilde görüyorsan demek ki yanlışlık biz de değil o kişilerde. Üstüne bedavacı diyenlerin nasıl beleşçi olduğunu görünce konu çok komik bir aşamaya geliyor.

      Her şeyle ilgili eleştirebilirsiniz. Asabi, fazla eleştirel vs vs ama bu blogu ve sahibini beleşçi olarak kimse lanse edemez. Hoş duymadım ama bazı imaların kimlere yapıldığı çok bariz.

      Unutmadan dediğin gibi küfür vs yoksa eleştiriyi kaldıramıyorsanız blog aleminde işiniz ne? Yarası olan gocunup sinirleniyor gerçekten de. Ben bile o kadar fevri bir insanım ama bazı konuları üstüme bile alınmıyorum, çünkü kendimi biliyorum. Açık ve net.

      Sil
    2. Pınaar. :) Yine o kadar güzel yazmışsın ki ne eklesem bilemedim fazladan. Blog Turlarına da kim niye beleşçi der anlamsız. Ha öyleyse bile bizi ilgilendirmez sonuçta o onun ve yayınevinin bileceği bir iştir. :) Takip etmezsin olur biter. Bu kadar basit. Olayı hakaret boyutuna taşımanın manası nedir ki yani? Kıskançlık, çekememezlik? :) Muhtemel tabii...

      Vampirella'da ne güzel demiş, "Ben çok gülüyorum, "şimdi böyle yazarsam herkes bana düşman olur" diye düşünüp çekinen blog yazarlarına." diye. Kendi şahsi fikrini belirtemedikten, bloguna girip okuduğun kitaba olan nefretini yada aşkını kusamadıktan sonra o kadar kelimeyi bir araya getirip beyin patlatman... Yazık değil midir yani? :)

      Ayy daha fazla uzatmayııımmm. :D Yazdıkça yazarım şimdi yoksa ben. ^_^

      Sil
    3. Ben senin yazılarını seviyorum ki istediğin kadar uzat lütfen, burası özgür bir blog :D

      Valla canım bu tur yapan kişilerin bile ağzında. Nereden vursam da işi aşağılık boyuta çeksem diye düşünüyorlar bence. Artık sinirlenemiyorum bile. Kuyruğuna basılan kedi gibi cırmık atma derdinde herkes (:

      Ona bende gülüyorum bakma :D Yazıyor yazıyor mesela sonunda iyiye doğru meylediyor ne oluyor diyorsun :D Ama alıştık biz onlara değil mi? Sonra da her şeyi beğendiklerini ifade edince de kızıyorlar :D

      Bu arada ilk cümlen için çok teşekkürler. Biraz dallanıp budaklandırmışım, ne diyor bu kız demelerinden çekinmiştim :D

      Sil
  2. kanka bende iyi ki seni tanımışıııımmm :D :D

    YanıtlaSil
  3. Pınarımm kız o kadar güzel bir yazı olmuş ki keşke altına benim de imzamı atsaydın :)
    Ama kim ne derse desin blog turla ilgili şunu asla değiştiremeyecek: Sizinle kitap okumak çok ayrı bir keyif.
    Bizim saatler süren çene çalmalarımızı, sadece sevinç değil dert de paylaşmamızı, birlikte kıkırdamalarımızı ve en önemlisi birbirimiz için ne demek olduğumuzu bilmeyen insanlardan RKBT'nin bizim için gerçekte ne demek olduğunu anlamalarını beklemiyorum.

    Veee yorumda sevgi pıtırcığı halime bürünmeyip bunu özele saklıyorum :P Bekle beni <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aa ayıpsın kızım atarım tabi ki sen ben mi var :D Bunlar zaten konuştuğumuz şeyler, sadece yazan kişi oldum (:

      Aynen öyle canım. Bir ekip olarak "anlaşmanın" yeterli olduğunu düşünen insanlara ilginç gelen bir durum ama biz onu aşalı çok oldu.

      Geliyorum bebek, bence de özele sakla kızz utanırım burada <3 :*

      Sil
  4. Pınarcım canım yaa o kadar cuk oturan bir yazı olmuş ki son zamanlarda çok can sıkmaya başlamıştı bahsettiğin durumlar. Blog yazmak ya da bir kitaba tur yapmak beleşçi olmak vb. bir durumla alakalı değil ki. Blog yazmak, yazmayı sevmemizin sonucudur. Tur yapmak ise okumayı sevenlere yardımcı olup aynı zamanda eğlenmek amaçlı yaptığımız bir şey. Dediğin gibi resmi olmaktan çıktı bizim durumumuz. Tur kitabı için ne kadar zamanımızı verip farklı şeyler yapmaya çalışıyoruz. Arada çokucuk eğleniyoruz tabi o da olsun yani :D İnsanların saçma eleştirileri artık çekilmez bir hal almaya başladı. Daha iyisini yapamıyorsan susup yapana saygı duyacaksın olay bu kadar basit aslında. Sonuçta tur işinde büyük emek var. Hiçbir aşaması kolay olmuyor bu işin. 1 tane bedava kitap gelecek diye mi o kadar emek veriyoruz acaba biz. Bunu anlamak bu kadar zor olmamalı. Neyse benim çenem düştü. Toparlayayım hemen. İyi ki RKBT'deyim ve iyi ki sizi tanımışım :) Eleştirilere rağmen yalakalık yapmadan kendi doğrularımızla gayet güzel çalışıyoruz bence. Hep böyle kalalım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ağzına sağlık çok güzel özetlemişsin canım (: Kişi kendisi gibi bilirmiş ya karşısındakini ona benziyor bu. Kendi kendilerini komik duruma düşürüyorlar farkında değiller. Biz en iyi yaptığımız şeyle ilgileniyoruz gerisi önemsiz ayrıntı (:

      Böyle kalalım ki kalacağımızı da biliyorum (:

      Sil
  5. Ya ben bunu yeni görüyorum ya :( Seksen günde devr-i aleme bağlayınca haliyle azıcık kaldım sizden :( Ben nedense bu eleştirilere hiç takılmadım, hafta da 3-5 kitap bitiren insanlarız ve bir haftada ancak tek tur yapılabildiğinden durumumuzun ortada olduğunu sanıyorum!!! Diğer mevzuya gelince, hala tur yapıyor olmamız sadece birlikte uğraşmaktan zevk almamızdan kaynaklı, yoksa kimse durduk yerde nasıl yapalım diye kafa patlatmaz onca saat. İnsanların neler söylediklerine de pek takılmıyorum, her koyun kendi bacağından asılır mottosuyla yaşarım bilirsin.

    Ama şu var ki, biz birbirimiz için her şeyden önce geliyoruz. Paylaştığımız sadece tur konuşmaları ve görevleri değil. Hani okumak hep faydalıdır derler ya en büyük faydası, bize en büyük hediyesi bizleri bir araya getirmesi oldu. Saatlerimizi, günlerimiz ve hatta yıllarımızı paylaşıyoruz, dilerim Rabbim'den heppp böyle devam etsin. Seviyorum kızım sizi bea :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Biliyorsun kız bende takılmamaya çalışıyorum ama çok komik olduğu kadar artık sinirimi de bozuyor. Yani ne yapalım her dakika kitaplık resmimi atalım beleş kitap derdinde olmadığımız göstermek için. Kimse kusura bakmasın ama yorumlamak için kitap istemekten daha normal bu. Biz en azından kafa patlatıyoruz. Ayol 2 alıntı resmi için popom koltuğun şeklini alıyor. Biz de biliriz gönderin yorumlayalım demesini ama bu onu aşan bir durum. Sabahlara kadar cover yapmakla uğraşıyorum, sen onca çeviri yapıyorsun, okuyoruz kafa patlatıyoruz. Sıkıyor artık bu ucuz muhabbet.
      Neyse ya celallenmeyeceğim. Sadece gerekli cevabı vermek istedim. Ayrıca ben de sizi seviyorum biliyorsun <3 Emme basma tulumba iş yapmıyoruz biz, apayrı bir grubuz ^_^

      Sil
  6. Aranıza geç katıldım, bunun pişmanlığı umurumda değil :) Sizler gibi dostlarım oldu :)

    Tur grubunun beleş kitaptan ibaret olmadığını umarım insanlar anlar artık.

    Kitap sever insanların, daha hoşgörülü olduğunu her zaman düşünmüşümdür kendimce. Umarım bu çıkarımım, beni yanıltmaz. Neyse bu konuyu boşverirsek eğer, aranızda olmaktan çok mutluyum, hepinizi seviyorum :) Burçin gibi özelden ifade edeyim, iyisi mi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geç oldu ama sağlam oldu kuzum. Hadi toplanıp tur yapalım değiliz ki biz. Önce birbirimizi tanıdık süper oldu (:
      Umarım canım :D Gel sen özele bak ne diycem :P

      Sil

Yorum bıraktığınız için teşekkürler. En kısa sürede döneceğim (: