Salı, Aralık 29, 2015

Kış Okuma Şenliği || 2015-2016 (Üşengeç Yorumcu)

Kategoriler: 
1. Kategori (10 puan): Şenliğimizin destekçisi Yabancı Yayınları'ndan çıkan bir kitap.

Sarah Ockler - Kırık Kalpler

2. Kategori (10 puan): İsminde kış mevsimini çağrıştıran bir kelime geçen veya olayların güz mevsiminde geçtiği bir kitap.

Jennifer L. Armentrout - Kış Güneşi

3. Kategori (10 puan): Liseye başladığınız yıl ödül almış bir kitap.
Nora Roberts - Baştan Çıkartan Ölüm (
Romance Readers Anonymous (RRA) Award for Best Alternative Realities or Time Travel Romance (2001))

Çarşamba, Aralık 23, 2015

Kış Okuma Şenliği || 2015-2016

Kurallar:
  • Etkinlik bugün başlıyor ve 20 Mart 2016’da sona erecek (21 Aralık'tan önce başladığınız veya 20 Mart'tan sonra bitirdiğiniz kitaplar kapsam dışı kalacak. Tarihlere dikkat!)
  • Etkinliğe 21 Aralık 2015 – 20 Mart 2016 tarihleri arasında canınızın istediği vakitte katılabilirsiniz.
  • Okuduğunuz her bir kitabı aşağıdaki kategorilerden sadece birine saydırabiliyorsunuz. Ancak, etkinlik devam ederken kategoriler arası okuduğunuz kitapların yerlerini değiştirebilirsiniz.
  • Kategorilerin tamamını okumak zorunda değilsiniz. Puanlama sistemimiz esnek. Yapılabilecek en yüksek skor diye bir şey yok. Amaç okuyabildiğimiz kadar çok okumak.
  • Toplamda 22 kategori var. Canınız hangi kategoriden istiyorsa onu okuyun. Amacım esneklik sağlayarak katılımcıları belli türde kitaplar arasına sıkıştırmamak ve katılımcı sayısını artırmak.
  • Okuyacağınız her bir kitap (18. kategori dışında) 10 puan değerinde. Son 5 kategoride ekstra puanlar var.

Salı, Aralık 22, 2015

Güz Okuma Şenliği || İkinci Yarısında Okuduklarım

Güz şenliği bitmiş. Bu rezil performansımı yayınlamak istemezdim ama olsun mühim olan katılmaktı :D


20. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 20 puan, toplamda 60 puan): Şimdiye kadar hiç kitabını okumadığınız dört yazardan birer kitap. Yazarların ikisi Türk, ikisi yabancı, ikisi kadın, ikisi erkek olmalı.

Mia Sheridan – Başka Dilde Aşk – Yabancı Yayınları – 392
Ebru Tezcan – Aşk Ateşi – Dex – 376

21. Kategori (Her bir kitap 5 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 40 puan, toplamda 80 puan): 150 sayfadan kısa sekiz kitap.

Yasemin Candemir – Düş Sandığım – Okuyan Us Yayınları – 139

22. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 40 puan, toplamda 80 puan): Kendinizin belirleyeceği bir temaya uyan dört kitap.

Goodreads’de Romance olarak eklenen 4 kitap

Sydney Landon – Her Yerde Aşk – Nemesis Kitap – 352
Nina Croft – Teslimiyet – Nemesis Kitap – 320
Emily March – Geçmiş Kapını Çaldığında – Nemesis Kitap – 400



5 kitap okuduğum için; 5*10: 50 puan
21. kategori için; 5 puan
1979 sayfa okuduğum için; 19 puan
22. kategoriden 40 puan.

Toplamda 50+5+19+40 = 114 puan


215+114 = 329 puan



Amy Plum - Sondan Sonra (After the End #1) || Tanıtım

Revenants serisiyle büyük bir beğeni kazanan Amy Plum'un yeni kitabı Sondan Sonra, Akılçelen Kitaplar etiketiyle raflardaki yerini aldı. Sevilen bir yazar, sevilen bir yayınevi ve ilgi çekici konu-kapak bir araya geldiğinde, Sondan Sonra'nın okunması kaçınılmaz oldu tabii ki (:

Amy Plum hayranlarına bu yeni kitap haberini vermek bizden, kitabı bir an önce temin ederek okumaya başlamak sizden (:

ISBN:9786055069889
Yazar Adı:Amy Plum
Yayıncı:Akılçelen Kitaplar
Editör:Zeynep Kopuzlu Taşdemir
En (cm):14
Boy (cm):22
Sayfa Sayısı:328

“Büyükler bize yalan söylemişti. Whit bize yalan söylemişti. Babam... bana yalan söylemişti.Son yirmi dört saattir kalbim, aklımın kabullenemediği şeyi aslında biliyordu. Hepsi gerçeği biliyordu.

... hepsi yalansa, neye inanacaktım ki ben? Neyin hakikat neyin uydurma olduğuna dair en ufak bir fikrim kalmamıştı. Tüm çocukluğum boyunca beynim yıkanmıştı. Artık kendi başımaydım. Güvenecek kimsem yoktu.”

Nükleer bir bombanın tüm dünyayı yok ettiği Üçüncü Dünya Savaşı’ndan kaçmayı başaran bir grup insan, Alaska’nın balta girmemiş ormanlarında kendilerine yeni bir hayat kurmuşlardı. Son otuz yıldır, dış dünyada hâlâ yaşıyor olabilecek tüm insanlardan saklanarak doğayla iç içe bir yaşam sürdürmüşlerdi. 
En azından tüm hayatı boyunca Juneau’ya anlatılan gerçek buydu. 


Juneau bir gün avdan döndüğünde tüm klanının kaçırılmış olduğunu görür ve onları kurtarmak için yola çıkar. Hayatında ilk defa yaşadığı bölgenin sınırları dışına çıkan Juneau, korkutucu bir gerçekle karşı karşıya kalır: Üçüncü Dünya Savaşı hiç yaşanmamış, şehirler yok olmamıştır ve dünya yerli yerinde durmaktadır. Ona anlatılan her şey koca bir yalandan ibarettir. 

Yaşadığı bu büyük şokun ardından Juneau şimdi varlığından bihaber olduğu bu modern dünyada kendini kaybetmiş bir halde savrulup durur. Ailesini ve arkadaşlarını kurtarmak için bir yol bulmaya çalışırken, Juneau’nun geçmişi hakkındaki olağanüstü gerçeği bilen bir kişi de onun peşindedir.

Cumartesi, Aralık 19, 2015

Mia Sheridan - Başka Dilde Aşk || Yorum

Künye

Orjinal Adı: Archer's Voice
Seri Bilgisi: ---
GoodReads Puanı: 4.51
Türkçe Yayın: Yabancı Yayınları
Sayfa Sayısı: 392
Çevirmen: Hanide Albayrak
Puanım: 5 / 4.5

Yorumum

Geçtiğimiz hafta okuduğum kitap bittikten sonra ablama bir kitap seçmesini söyledim ve onun da seçtiği kitap Başka Dilde Aşk oldu. Aslında pek şaşırmadım çünkü çoğu okur gibi o da çok beğenmiş ve sık sık okumamı söylemişti.

Kitapla ilgili iki düşüncem var ve kısaca onlara değinmek istiyorum.

Pazartesi, Kasım 30, 2015

2015 Tüyap Fuarının Ardından



Geç kalmış bir fuar yazısından herkese merhaba.

Bu fuarda da çalıştığım için fazla gezme fırsatı bulamadım. O yüzden acaba böyle bir yazı yayınlamasam mı diye düşündüm ama tabii sonradan dayanamadım :D İşte aldığım kitaplar ve yazarlardan koparabildiğim imzalar :D


Lois Lowry - Seçilmiş Kişi || Yorum

Künye

Orjinal Adı: The Giver
Seri Bilgisi: The Giver #1
GoodReads Puanı: 4.11
Türkçe Yayın: Arkadaş Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 176
Çevirmen: Esra Davutoğlu
Puanım: 5 / 3.5

Yorum

Dün itibariyle Lois Lowey'nin Seçilmiş Kişi kitabını bitirmiş bulunuyorum. Kitap aynı zamanda 2014 yılında sinamaya da uyarlandı. Filmde Meryl Streep, Jeff Bridges, Katie Holmes, Taylor Swift gibi tanınmış oyuncular yer alıyor. 

Hem film hem de kitap nasıl hak ettiği kadar tutulmadı onu pek anlayabilmiş değilim. Kitap alışık olduğumuz distopya tarzında geldi bana. Yani bir grup insan kendilerine bir dünya yaratırlar ve burada yaşarlar. Jonas ve ailesi de bu topluluktaki insanlardan.

Topluluğun kendilerine "Yaşlılar" diyen yöneticiler tarafından yönetilirler. Burada yalan, hırsızlık ya da gerçek hayatta olan birçok şey yoktur. O kadar ki duygu ve anıya bile yer yoktur. Tüm bunların arasında Jonas'ın onikiler törenine sayılı günler kalmıştır. Burada okiki olmak demek artık gelecekte kim olacağının belirlenmesi demektir. Yaşılar tarafından gelecekteki mesleğin seçilir ve onu yaşamak zorundasındır. 

Jonas ve en yakın arkadaşı Asher zaman kısaldıkça büyük bir merakla görevlerini beklerler. Fakat yaşlıların Jonas için seçtiği gelecek ve görev farklıdır. Jonas'ın, topluluğun koyu renk olan gözlerinin aksine renkli gözlü olması gibi kaderi de diğerlerinden farklıdır.

Kitap merak uyandırıcı olarak ilerliyor. Dil olarak okurken zorlamayan bir havada yazılıp çevrilmiş. Kendi adıma kitabı beğendiğimi söyleyebilirim.



Arka Kapak

onra döndü ve onu yalnız başına, yüzü kalabalığa dönük ayakta dururken bırakarak, sahneden ayrıldı. Kalabalık aynı anda hep birlikte adını mırıldanmaya başladı.
"Jonas." İlk başta fısıldıyorlardı. Zorlukla duyuluyordu, sesleri bastırılmıştı. "Jonas, Jonas."
Sonra daha yüksek sesle ve hızla devam etti.
"JONAS. JONAS. JONAS."
Adının bir ağızdan söylenmesinden, Jonas, topluluğun kendisini ve yeni görevini benimsediğini, yeni bebek Caleb'e verdiği gibi kendisine de yaşam verdiğini biliyordu. Göğsü minnet ve gururla kabarmaştı.

Pazar, Kasım 22, 2015

RKBT 2. Gün || Selvi Atıcı "Pinokyo'nun Rüyası" || Yorum



Selam Selvi Atıcı okurları. Yine bir âşık olunası adam ve laf sokmasıyla ünlü bir kız karakterimizle daha beraberiz. Selvi yine yapacağını yapıp bizi can evimizden vuracak bir erkek karakter daha yazmayı başarmış. Kadın ne yapıyor nasıl yapıyor bilmiyorum ama sonunda kendimi sabah 4 e kadar Ömer ve gazel in aşkına kaptırmış "eee şimdi ne olacak ki" derken buluyorum. Sağ olsun yazdığı karakterleriyle kendimi çapkın hissetmeme neden oluyor. Çünkü bizimle tanıştırdığı her erkek karaktere âşık olmuş buluyorum kendimi kitabın sonunda. İşte Ömer de son aşkım olma şerefine eren kişi. Kendisi 1.90 boyunda ahhh dedirtecek kadar yeşil gözlere sahip ve gülüşüyle tezgâhtarları bile utandıracak kadar seksi. Ama beni vuran o burnuna düşen gözlükleri oldu. Adama ayrı bir karizma katmış canım. Adamın paçalarından bile seksilik akıyor maşallah.

Perşembe, Kasım 19, 2015

Zeynep Şentürk - Bir Adım Sonrası Ayrılık || Tanıtım

Bugün sizlere en özelinden bir kitap tanıtacağım. Aslında geçtiğimiz günlerde tanıtmam gerekirdi ama fuar olması nedeniyle ancak fırsat oldu. 

Bir Adım Sonrası Ayrılık kitabının yazarı ablam. Ara sıra Üşengeç Yorumcu olarak da blogda yorum yapıyor kendisi. Artık blogda daha etkin olacak sanırım. Eh yeni kitabı yazmaya başlayınca nasıl olacak bilmiyorum ama kendisi bu konuda ısrarcı :D 

Ablama yazım hayatında başarılar diliyorum. Umarım sizlerde kitabı alarak yorumlarsınız. Düşüncelerinizi çok merak ediyoruz (:

İnsanın ablasının kitabını raflarda ve satış sitelerinde görmesi çok ilginçmiş yalnız söylemem lazım (:



Tanıtım:

Zengin de olabilirsiniz, fakir de. Güzel de olabilirsiniz çirkin de. Ama aşk tüm bunların dışındadır. Bir anda gelir, bir tesadüfle... Bazen yolda gördüğünüz bir tabela ya da kırmızı bir ışık hayatınızı değiştirir. Hayat bir önceki sizden bambaşka bir ‘siz' yaratır.

Benim hikayem tam da bu noktada başlıyor. Kırmızı ışıkta beklerken gördüğüm bir çift gamzeyle. Gülüşünü gördüğüm anda ona âşık olmam kaçınılmazdı. Adı, boyu, yaşı... Hiçbiri aklıma gelmedi, benim için güldüğünü görmek istediğimden başka. Artık benim için gelecek, adını bile bilmediğim bir kızdan ibaretti. Onu seviyordum ama tanımıyordum. Görüyordum ama konuşamıyordum. Her bulduğumda ise yeniden kaybediyordum.

Kaderin karşıma çıkardığı tüm sorunların aksine ya hayatımın aşkını kazanacaktım ya da korkularımın arkasına sığınıp yaşayabileceğim en büyük aşkı kaybedecektim. Ama biliyordum ki kendi çizdiği yolda, kendi adımlarıyla ilerlerdi aşk. Soru işaretlerinin arasından sıyrılan tek ‘nokta' vardı ve o da onu sevdiğimi söylediğimden sonra konulandı. Onu seviyordum, nokta.

Çünkü sevgi varsa onun için savaşmak kaçınılmazdı. Bu savaştaki tek kural ise geçmişteki artılar, gelecekte işe yaramazlar!

Pazartesi, Kasım 09, 2015

Güz Okuma Şenliği || İlk Yarısında Okuduklarım

Güz Okuma Şenliğinin yarısı geçmiş bile. Açıkçası ben umduğum gibi bir performans sağlayamadım ama yine de boş geçirmediğime seviniyorum. Zaten listeyi okuyunca fark edeceksiniz ki çoğu da okumasını yaptığım kitaplardan dolayı oldu. Kalan yarıda bunun gibi bir sonuç alamayacağım eminim :(

Okuduklarıma gelirsek;

2. Kategori (10 puan): İsminde güz mevsimini çağrıştıran bir kelime geçen veya olayların güz mevsiminde geçtiği bir kitap.
Senin İçin / Shannon Stacey / Nemesis Kitap / 296


7. Kategori (10 puan): Herkesin okuyup da sadece sizin okumadığınızı düşündüğünüz bir kitap..
Jaci Burton / Kuralsız Oyun / Nemesis Kitap / 336

8. Kategori (10 puan): Başkasının sizin için seçtiği bir kitap. (Bu kategoride tavsiyelerine güvendiğiniz ve tanıdığınız birine gidip ne okuyacağınızı sorabilirsiniz veya bir yakınınızdan kütüphanenizden okumanız için rastgele kitap seçmesini isteyebilirsiniz. Kendi kendine karar vermek yok).

Sağdıç / Jennifer L. Armentrout / Dex / 168


9. Kategori (10 puan): Bir seriye ait bir kitap (Serilerin ilk kitapları kapsam dışı).
Bir Hayalin Peşinde / Jill Shalvis / Nemesis Kitap / 416


10. Kategori (10 puan): Sadece tek bir kitabını okuduğunuz bir yazardan/şairden bir kitap.
Karanlıkta / Laura Kaye / Novella / 160


11. Kategori (10 puan): Bir kişisel gelişim kitabı.
Mutsuzluğun Başkenti Türkiye / Süleyman A. Örnek / Nemesis Kitap / 224


18. Kategori (Her kitap 10 puan, 2 kitabı da okuyana ekstradan 30 puan, toplam 50 puan): İsminde zıt anlamlı kelimelerin olduğu iki kitap. (Örnek: Büyük Umutlar - Küçük Kadınlar; Denizin Altındaki Ada - Buzdolabının Üstündeki Kız; Kötü Saatte - İyi Kalpli Erendira)
Sen, Ben ve Bir Hafta Sonu / Barbara Wallace / Nemesis Kitap / 280
Sen Benimsin / Tessa Bailey / Nemesis Kitap / 352


19. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 30 puan, toplam 60 puan): Eserlerini aynı dilde yazan üç farklı yazardan birer kitap.
Beyaza Tutsak / Ecem Altınok / Olimpos Yayınları / 320
Erospa / Meltem Arıkan / Akılçelen Kitaplar / 176

Düşlerimin Prensi / Buse Gümüş / Nemesis Kitap / 512


22. Kategori (Her bir kitap 10 puan, tüm kitaplar okunursa ekstradan 40 puan, toplamda 80 puan): Kendinizin belirleyeceği bir temaya uyan dört kitap.
Goodreads’de Romance olarak eklenen 4 kitap


Çapkın Düşler / Christine Bell / Nemesis Kitap / 272



12 kitap okuduğum için; 12*10: 120 puan
3515 sayfa okuduğum için; 35 puan
18. ve 19 kategorilerden 60 puan.

Toplamda 120+35+60 = 215 puan

Çarşamba, Kasım 04, 2015

Meltem Arıkan - Erospa || Yorum

Sonbahar Bitmeden etkinliğinde yer verdiğim, son zamanlardaki yol arkadaşım Erospa bitti.

Erospa, birçok yönden değişik ve merak uyandırıcı bir kitap. Kitap içinde kitap aslında.

Kısaca konusundan bahsedersem daha iyi anlaşılır.

Kitaba başlarken sizi bir günlük karşılıyor. Aslında ben ilk etapta konuya girmekte biraz zorlandım. Günlük kısımları, roman içinde roman olan kısma nazaran çok ilgimi çekmedi. Nedeni ise kitabın genelinde ele alınan diğer konu.

Günlükleri bir kenara bıraktığımızda bize kalan fantastik bir roman. Hem de teknolojiyle harmanlanmış bir fantastik roman. Birçok farklı zaman dilimine atlamalar yapan bir Hacker’ın hayatını anlatıyor kısaca aslında. İşte tam da benim ilgimi çeken konu. HelloKitty, Urud ya da Erospa, ne derseniz diyin her yönden ilgi çekici. Bazen zaman atlamaları sizi zorlayabiliyor tabii. Mesela aynı kişiden bahsettiğini hemen anlayamadım bazı yerlerde. Günlük demiştim ya işte parça parça romana yer veriyor bu günlük. O yüzden başı ve sonu yok.

Pazar, Ekim 25, 2015

Üsküdar Sahaf Festivali Ziyaretim


Bugün bitecek olan Üsküdar Sahaf Festivali'ne dün gitme fırsatı bulabildim. İyi ki de gitmişim diyorum. Çok güzel kitaplara, çok uygun fiyatlarla sahip oldum. 

Uzun süre alışveriş yazısı yazmadıktan sonra böyle kısa aralıklarla yazı yazmak güzelmiş :D Bir dahaki yazımı fuar için saklıyorum :D

Fen Biliminin Çizgi Romanı Serisi || Tanıtım


Mavi Kelebek Yayınları, ilkokul bilimi anlatmanın çok eğlenceli bir yolunu bulmuş gördünüz mü? 
Ben görünce dayanamadım ve sizlerle tanıtımları paylaşmak istedim. Özellikle anneler için çok yardımcı olabilecek kaynaklar niteliğindeler.

Bilimin Çizgi Romanı Serisine ait kitaplar;




Çarşamba, Ekim 21, 2015

Kitap Alışverişleri: Part 2



Alışveriş yazımın 2. kısmından herkese merhaba.

Bu yazıyı yazmak için Sahaf Festivali'nin bitmesini bekledim. Aslında bir tur daha yapmak istiyordum ama maalesef sadece 2 kez gidebildim. 

Üsküdar Sahaf Festivali de başladı, artık ona kısmetse :D

Salı, Ekim 20, 2015

Etkinlik || Sonbahar Bitmeden


Bir süredir etkinlik yapmıyorduk ve düşündük taşındık Sonbahar Bitmeden okumak istediğimiz kitaplara dair bir etkinlik hazırladık. 
Aslında değil sonbahar yaz yeniden gelse kitap okuyacak duırumda değilim ama olsun, istemek başarmanın yarısı ne de olsa :D

Etkinliğe katılan bloglarımız şöyle;



Okumak istediğim kitaplar ise;


Bitirmeyi diyelim


Ayrıca Selvi Atıcı'nın yeni çıkacak kitabı, Teslimiyet, ablamın kitabı artık çıkarsa onu elden okumak istiyorum. Şeytan Tüyü (Arkadaş tavsiyesi üzerine). Senin İçin. 

Şimdilik benim okumak istediklerim bu kadar. Sizde katılmak isterseniz listenizi bekliyoruz (:

Cuma, Ekim 09, 2015

Kimberley Freeman - Kor Adası || Yorum

Zaman atlamaları olan kitapları pek fazla sevmeyen biri olarak bu kitabı diğerlerinden ayırdığımı söyleyebilirim. 1891 ve 2012 yıllarını konu alan yazar bu süreleri o kadar güzel harmanlamış ki okurken birbirine geçmiş zamanlar yaşamadım. 

Kendi başlarına geçmiş ve günümüz çok iyi betimlemeleri içeren hikayeler olmasına karşın benim favorim 1891'in karakteri Tilly Kirkland. Onun yaşadıklarını okurken içimde bir sızı hissettim. Çektiği acı ve vicdan azabını yazar bence çok iyi anlatmış. Masal gibi bir aşk ve evlilik yaşayan Tilly'nin birden bire alt üst olan yaşantısını okumak bir okur olarak benim için keyifliydi. Fakat kendimi karakterin yerine koyduğumda iş biraz keyif almaktan çok onun hislerini yaşamaya döndü. Yani Tilly büyük umutlarla evlendiği adamdaki soğukluğu daha ilk gün anladı. Ama kim sevdiği adama tüm yaşanmışlıkları kondurabilir ki? İhanet, acı, yalan, yitirilen hayatlar ve aşk. Bazı şeyler biterken bazen yerine daha iyileri gelir. Hem de siz ne kadar kötü şeyler yapmış ya da yaşamış olursanız olun. Tilly bana şunu öğretti ki bir gün bir yerlerde sizi çektiğiniz tüm kederden kurtaracak bir kader vardır. Bu bazen şanlı olanlarda erken gelir. Bazılarında ise Tilly gibi tam her şey bitti dediği yerden tekrar başlatır. O yüzden Tilly bence başlı başına ayrı bir kitap karakteri oldu. Kitap boyunca onunla ilgili bölümleri merak, hüzün, sevinç ve şaşkınlıkla okudum. Kimberley Freeman'ı okumamış biri olarak bu kitaptan sonra başlayacağımı söyleyebilirim.  

Günümüzün hikayesi de güzeldi fakat kitap ağırlığı geçmişe verdiğinden şimdiki zaman sadece kitabın 1/3 kadarıydı ki bu da benim için yetersiz kaldı.
Konu, karakter betimlemesi ve duygu yoğunlu olarak geçmiş hikayeyi baz aldığımda kitaba 5 üzerinden 4,5 verdim. Ama günümüz için 5 üzerinden 3 ancak oldu ki o da Joe sayesindeydi. Joe ve oğlu Nina'nın hayatına birer sürpriz gibi girdiler ve yaşamanı derinden etkileyerek Nina'ya bazen ilham kaynağının nerede omzuna konacağını gösterdiler. Kocasının açtığı yaraları yavaş yavaş ama emin adımlarla saran Nina şimdi yeni hayatına tüm acılardan sıyrılarak başlamak üzere. Nina'nın bölümünde en hoşuma giden kısım Joe'nun ailesiyle akşam yemeği yiyen Nina'nın evli olduğunu olduğunu duyunca Joe'nun kendini geri çekmesi oldu. Adam ondan hoşlandığını daha bariz belli edemezdi. Freeman da bence bu detayı gayet güzel kullanmış ve hoş bir detay haline getirmiş. 

Keyifli okuduğum bir kitap olmuş baştan sona. Arada anlık kopmalar yaşansa da bunun nedeni iki dönemin birbiriyle bağlantısı olmayan hikayeler olmasıydı. Freeman'ın neden ayrı ayrı iki kitap olarak çıkarmadığını anlayamadım. Evet, konu sonunda birbirine bağlanıyor. fakat bu birkaç cümleyle oluyor ve açıkçası benim için çok da tatmin edici bir neden olmamış. O bölümdeki zayıflık sadece beni rahatsız etti. Onun dışında ayrı ayrı okunabilecek iki kitap olarak baktığımda Kor Adası kitabı keyifle okunabilecek kitapların arasında yer edebilecek bir konu ve anlatıma sahip.

Not: Kitapta Joe'nin yaşını anlayan olursa bana da söyleyebilir mi? Çünkü 480 sayfa boyunca Joe mu Nina'dan büyük yoksa Nina mı Joe'dan diye düşünüp durdum. Yazar bunu daha net açıklasaymış daha mı iyi olurmuş ne...

Cumartesi, Ekim 03, 2015

Güz Okuma Şenliği || 2015

Kurallar:
  • Etkinlik bugün başlıyor ve 20 Aralık 2015’te sona erecek (23 Eylül'den önce başladığınız veya 20 Aralık'tan sonra bitirdiğiniz kitaplar kapsam dışı kalacak. Tarihlere dikkat!)
  • Etkinliğe 23 Eylül 2015 – 20 Aralık 2015 tarihleri arasında canınızın istediği vakitte katılabilirsiniz.
  • Okuduğunuz her bir kitabı aşağıdaki kategorilerden sadece birine saydırabiliyorsunuz. Ancak, etkinlik devam ederken kategoriler arası okuduğunuz kitapların yerlerini değiştirebilirsiniz.
  • Kategorilerin tamamını okumak zorunda değilsiniz. Puanlama sistemimiz esnek. Yapılabilecek en yüksek skor diye bir şey yok. Amaç okuyabildiğimiz kadar çok okumak.
  • Toplamda 22 kategori var. Canınız hangi kategoriden istiyorsa onu okuyun. Amacım esneklik sağlayarak katılımcıları belli türde kitaplar arasına sıkıştırmamak ve katılımcı sayısını artırmak.
  • Okuyacağınız her bir kitap (21. kategori dışında) 10 puan değerinde. Son 5 kategoride ekstra puanlar var.
  • 3. kategori dışında hiçbir kategori için sayfa sınırlaması yok.  
  • Bir kategori için birden fazla kitap okuyarak daha fazla puan kazanamazsınız. Örneğin bir yasaklanmış kitap okuyanlar 10 puan kazanacak ama iki yasaklanmış kitap okuyan 20 puan kazanamayacak. 
  • Bir kitabı birden fazla kategoriye saydıramazsınız. Örneğin hiç okumadığınız bir yazardan bir kişisel gelişim kitabı okuyup 10+10=20 puan kazanamazsınız. 
  • Katılmak için blogunuzun olması veya okunan kitapların yorumlanması zorunlu değil. Katılmak isteyen herkesin buraya veya instagramda paylaşacağım şenlik görselinin altına yorum bırakması gerekiyor. (Hem buraya hem instagrama yorum bırakıyorsanız, burada instagram kullanıcı adınızı da belirtmenizi rica ediyorum) Blogu olan katılımcılar bloglarında, blogu olmayan katılımcılar da blogu olan katılımcılarla iletişime geçerek hangi kategori için hangi kitapları okumayı planladıklarını duyurabilirler. 
  • 4 Kasım'da  bir yayın yaparak kimin ne okuduğunu soracağım ve sıralamaları buradan duyuracağım. O yayınımın altına yorum bırakarak hangi kitapları okuyarak kaç puana ulaştığınızı bildirebilirsiniz.



Çarşamba, Eylül 23, 2015

Kitap Alışverişleri: Part 1


Selam herkes! 

Uzun ama gerçekten uzun bir zamandır alışveriş yazısı yazmıyorum. Buna bir dur demek lazım değil mi :D 
Aslında bu yazıyı yazmak için 3 aydır bekliyorum. Babil kampanyasını bilirsiniz. İşte onu tamamlamak istedim. Tabi o araya sahaf, başka sitelerden alışverişler vs de eklendi. Kısa kesip, yeni neler eklendi kitaplığıma yazayım :D

Pazartesi, Eylül 14, 2015

Okuma Etkinliği 3 || Sinem Akça - Bana Şans Dile || Yorum



Bana Şans Dile etkinliğimizi takip eden herkes, merhaba!

Uzunn bir aradan sonra bloga yorum girmek, üstelik böyle bir kitapla dönüş yapmak mükemmel ötesi bir duygu. Bu kitabın, ‘böyle bir kitap’ olma nedenlerinden bahsedeyim öncelikle. Evet, evet bu upuzun bir yorum olacak, herkes emniyet kemerini bağlasın (:                                                                                                                                                                                   
Sinem Akça, ilk kitabı çıktığından beri takip ettiğim, yerli yazarların böylesine çok olmadığı bir döneme –iyi ki– denk gelen bir isim. Açıkçası ben daha kitap çıkmadan, hatta kitap olacak haberi çıkar çıkmadan bu kitabı seveceğimi biliyordum. Tabii ki yazarım beni şaşırtmadı ve 450 sayfasını da su gibi içtiğim bir kitap yazarak ne kadar haklı olduğumu gösterdi, orası ayrı. 


2.5 yıl. Dile kolay 2.5 yıldır bu kitabı bekliyoruz. Bu sebeple yorumlaması da hiç kolay değil aslında. Erhan, Yasemin, Elif ve Didem’i bu kadar aradan sonra okumak bana aynen gurbetten evine dönen insanların hissettiği şeyleri hissettirdi. Aslında sanki hiç ara vermemişiz gibi de hissediyorum. 

Cumartesi, Ağustos 29, 2015

Aleatha Romig - Tutku Oyunları || Kitap Tanıtımı

Adı : Tutku Oyunları 
Yazar : Aleatha Romig 
Özgün Adı : Consequences 
Yayınevi : Arkadya Bitter Yayınları 
Etiket Fiyatı : 20.00 TL 
Türü : Roman 
Çeviren : Gizem Yeşildal 
Editör : Çağla Dirice Çakır 
Sayfa Sayısı : 648 
Baskı Tarihi : Ağustos 2015 
Çıkış Tarihi : 25 Ağustos

Aşk, günahlarla yoğrulmuş bir oyunu bozabilir mi?

Claire Nichols, kusursuz hayatların, büyülü masalların ardında en kötü kâbusların yaşanabileceğinden habersizdi. Ta ki onunla tanışana kadar; Anthony Rawlings. Zorba, acımasız, gözü kara. Fakat aynı zamanda zengin, kibar, güçlü ve nefesleri kesecek kadar yakışıklı.

Parıltılı yaşamların gürültüsünden uzak, sıradan bir barmen olan Claire, onun tatlı tuzağına düştüğünde ise artık her şey için çok geçti. Nefretin bile çekici geldiği bu dünyada, tutku ve şehvet dolu bir oyunun en önemli parçasıydı artık.

Bu oyunun sınırları yok ama kuralları var. Hayatta kalmaksa ancak kurallarla mümkün.

“Kimse onun kurallarının sonuçlarından kaçamaz.”
Alfred A. Montapert


Kitap hiç benlik değil ama Bitter'in kapakları hoşuma gidiyor.

Perşembe, Ağustos 20, 2015

RKBT 3. Gün || Rachel Gibson "Her Güne Bir Öpücük" || Yorum


Rachel gelir de çıkar çıkmaz okunmaz mı? Elbette çıktığı anda alınarak kitaplığın en nadide köşelerinden birine okunarak konuldu bile.

Kitabın konusuna ya da diline değinmeden söylemek istediğim ilk şey kapağı. Allah'ım bu kadar mı sevimli bir kapak yapılır. Evet sade bir resmin üstüne eklenen yazı ve bir öpücük resminden oluşsa da albenisi yüksek olmuş. Daha konusuna gelmeden insanı çeken bir etkisi var ki grafikerin etkisi azımsanamaz. Kapak zaten 10'lu puan sisteminde 3 puanı baştan kazandırdı.

Konusuna gelince zaten seri bir kitap ve tanıdığımız bir yazar olduğundan tarzı ve kalemi ile çok şaşırtıcı bir kitap değildi. Evet, konu olarak orijinal bir kitap kalmasa da Rachel ne yapıp edip artık klişe olmaya yaklaşmış bir kitabı yine güzel yapabiliyor.

Stella ve Beau ikilisini okumaya başladığım anda sevimli gelmeye başladılar. Stella barmen ama otoriter bir kişilik. Beau'ya değinmeye bile gerek yok ki zira kendisi eski bir asker diyeyim siz anlayın. Sanırım ikisinin bu kadar iyi anlaşmasının bir nedeni de Stella'nın mesleği. Çünkü kız o kadar dert dinleyip dertli insana içki siparişi yapmış ki her akşam her duruma alışmış. 

Beau  arkadaşına verdiği söz yüzünden Stella'yı bulmak için yollara düşer. Bulduğundaysa genç kızın hayatını düzeltemeyeceği şekilde değiştirmiştir bile. Sonunda beraber bir yolculuğa çıkarlar. Onlara göre Stella'nın kız kardeşine yapılan bu yolculuğun aslında aşka uzanan bir otobandan olduğundan habersizdirler. 

Çarşamba, Ağustos 19, 2015

RKBT 2. Gün || Rachel Gibson "Her Güne Bir Öpücük" || Alıntılar ve Röportaj


Rachel Gibson ülkemizde yayınlanan Chinooks Hokey takımı serisi ve yazarlar serisi kitaplarıyla oldukça beğenilen modern romans yazarlarındandır.


AŞK HİKÂYELERİNİN SİZİ CEZBEDEN TARAFI NEDİR?
Ben her zaman mutlu sonla biten hikâyelerin hastası olmuşumdur. Çocukken en sevdiğim masallar aşk hikâyeleriydi. Küçükken Sindirella'nın televizyonda çıkmasını bütün bir yıl beklemiştim. Küçük kalbim beklentiyle hızlı çarpıyordu ve daha ilk sahne ile büyülenmiştim.


BİR YAZAR OLARAK YENİ BİR KİTABI YAZMAYA BAŞLARKEN EN BÜYÜK MEYDAN OKUMANIZ NEDİR?
Kendimi tekrar etmemek. Her kitabımı taze, eğlenceli ve diğer yazdığım kitaplardan farklı kılmak.


EĞLENCELİ VE SEKSİ MODERN ROMANLAR YAZMAYA DERİN BİR TUTKUNUZ VAR. HİÇ TARİHİ AŞK ROMANI YAZMAYI DÜŞÜNDÜNÜZ MÜ?
Hayır. Bunun olabileceğini gerçekten düşünmüyorum. Tarihi aşk romanları okumayı seviyorum ama benim daha çok modern bir sesim var ve bunun tarihi romanlara geçtiğimde uygun olacağından emin değilim. Üstelik çok fazla araştırma yapmam gerek. Asillere özgü unvanlar, davranışlar, mülkler… düşünmesi bile beni deli ediyor.


BİZE RACHEL GİBSON'UN HAYATINDA SIRADAN BİR GÜNÜ TARİF EDER MİSİNİZ?
Bu gerçekten çok ilginç bir şey :) Yataktan yuvarlanırım, bir kupa kahve kapar ve pijamalarımla öğleye kadar çalışırım. Kapı çalarsa cevap vermem. Öğlen bir duş alır ve gün için giyinirim. Eğer yazı işi iyi gitmezse ayakkabı alışverişine çıkarım -bu yüzden bu kadar çok ayakkabım var. Eğer yazı işi iyi giderse uyumaya gidene kadar çalışırım. Bu bazen akşam sekizde bazen de gece ikide olabiliyor.


SEVDİĞİNİZ YAZARLAR KİMLER?
Laura Lee Guhrke, Lori Handeland, Linda Howard, Simon R. Green, Charlaine Harris.


YAZAR OLARAK VEREBİLECEĞİN - ALDIĞIN EN İYİ TAVSİYE NEDİR?
Eğer biri bana tavsiye verecek olursa, dinlemem. Ben her şeyi zor yoldan öğrenebilecek tarzda birisiyimdir. Verebileceğim en iyi tavsiye ise otur ve yapabildiğin en iyi şeyi yaz. Yarın uyan ve bunu tekrar yap. Asla yeterince iyiye razı olma.
BOŞ ZAMANLARINIZDA NELER YAPARSINIZ?
Kayıkla gezmeyi severim. Eşim ve ben bir piknik sepeti paketleyip Payette Gölü'nde kayıkla gezmeyi seviyoruz. Bu çok güzel ve rahatlatıcı ayrıca hiç birimiz bilgisayar veya telefon getiremiyoruz.




SİZİ SADECE KİTAPLARINIZDAN TANIYAN OKURLAR İÇİN HAKKINIZDA HİÇ TAHMİN EDEMEYECEKLERİ BİR ŞEY SÖYLEYEBİLİR MİSİNİZ?
Çocukken okumayı sevmezdim. Bu benim için çok büyük bir çaba gerektirirdi ve yirmili yaşlarımın ortalarına kadar okumaktan zevk alamadım. Açıkçası yazarlık hevesi ile de doğmamıştım. Bir gece oturup Rüzgâr Gibi Geçti'yi yeniden yazdığım otuz yaşıma kadar kitap yazmakla ilgili herhangi bir fikrim bile yoktu.


OKURLARINIZA BURADAN SÖYLEMEK İSTEDİĞİNİZ BİR ŞEY VAR MI?
Elbette. Her zaman yıllardır kitaplarımı alarak beni destekledikleri için okurlarıma teşekkür etmeyi bir borç bilirim. Onların destekleri olmasaydı sekreterlik kariyerime geri dönmek zorunda kalırdım. Aslında, sekreterlik mesleğinde elbette kötü bir şey yok ama ben şimdiki işimi biraz daha çok seviyorum diyebilirim :)


Röportaj sahibi Deniz Rukiyye Sakallı'ya teşekkür ederim (: