Salı, Ocak 07, 2014

Vicky Dreiling - Cesaretin Var Mı? (Yorum)


Satın almak için tıklayınız

Yorumum:

Evetttt benim için çok ilginç olan bir kitap okudum. Şimdi bakalım nasıl yorumlayacağım.

Bir yanım kitabı çook sevdi, diğer yanımda çok hoşlanmadı. Karışık duygular içindeyim. İlk önce hoşlanmadıklarımı yazayım.

Gördüğüm yorumlarda sanırım farklı bir kitap bekledim. Biraz da konusundan kaynaklı. Konu olarak çok güzeldi ama biraz fazla uzatılmış buldum. Belki 100 sayfa olmasa daha iyi olabilirmiş. Maalesef bir yerden sonra tekrar kaçınılmaz. 

Ondan sonra kadın karakter beni birazcık zorladı. Maşallah kadın tazı gibi, ne burun var ya. Sürekli adamdan gelen kokuları söyleyip duruyor. Kızım git bir parfümcüde çalış harcanıyorsun bak. Cidden esprisi neyse de sıkmaya başladı bir kaç seferden sonra. Hayır ben sandal ağacı, bilmem ne, nasıl kokuyor bilmiyorum ki bu kadar çok yazınca adamın kokusunu mu duyacağım.

Sonracağıma her ne kadar dönem kitabı olsa da biraz lakayt buldum. Tabi ki sizli bizli ağır tarihilerden beklemiyordum ama olması gereken ağırlık eksikti sanki. Gözüme batan yerler oldu. Kızın ya da adamın konuşmaları, davranışları, düşesin tavrı ve konuşmaları vs. Sanki fazla araştırmadan ya da okumadan yazmış. Ya da ne bileyim belki fark yaratmak istedi ama aşırısı her şeyde olduğu gibi hoş olmamış.

Ve çeviri. Açıkçası mükemmel diye yorumlar görünce böyle olacağını tahmin etmedim. Genel olarak çok sorun yoktu ama Allah aşkına o zamir bolluğu neydi. O, onun, onların... Yahu ne gerek var. Kimden bahsettiğini anladık zaten. Sürekli "O" diye belirtmesine gerek yok, salak değiliz ki kimden bahsettiğini anlıyoruz. Yani çeviri kötü diyemem ama mükemmel de diyemem, dilim varmaz. Ama oldukça iyiydi. 

Şimdi bu kadar laf söyleyince nesine bu puanı verdin derseniz -ki bunlar minik eleştiriler- bence eğlenceli bir kitaptı. Tam sıktı derken bir yerden olayı yakaladı. En ve en önemlisi de karakterler aşık olunasıydı. Ama sadece erkek karakter için demiyorum. Biri hariç ki o da kitabımızın kötü adamı oluyor aşırı derecede hoşuma gitti. Ya o nasıl aklı başında bir hatun ya. Bildiğimiz salak dönem kızlarından kesinlikle değildi. Biraz aşk sarhoşu olduğu kısımlar oldu ama genelinde dimdik durdu ki ben böylelerini çok severim. (Şu koku kısmını göz ardı ediyoruz tabi ki :D) Sonracığıma erkek karakter, annesi, kız kardeşi ve en  yakın arkadaşı Hawk. Sanırım en çok güldüğüm yerler Hawk'ın kısımlarıydı. Ay hala gülesim geliyor :D Umarım kendi kitabında da bu performans devam eder :D


Tristan'ı sevmemi ise şu alıntı ile anlatayım, siz beni anlarsınız zaten :D

"İki kadın gülüp, öpücük gönderdi ve de Tristan'ı koca avcılarının eline bırakarak uzaklaştı. Arkasını döndüğünde daha önce karşılaştığı dört gülünç zıpırı, heyecan içinde onu süzerken yakaladı. Genç suratlarına, tutucu giyim tarzlarına bakılacak olursa henüz hiçbiri 17 yaşından gün almamıştı. İhtiyacı olan bir eşti, evlatlık aramıyordu."

Okuması eğlenceli, karakterleri sevilesi güzel bir kitaptı. Yer yer tempoyu düşürse de çabucak yakaladı. zaten karakterler sevilesi olunca direnç gösteremiyorum, seviveriyorum :D
O yüzden ne yapıyoruz, yayınevini 2. kitap için tacize başlıyoruz :D Gerçi henüz cevap gelmedi ama neyse umut dünyası :D


Puanım:

* * *
Shelbourne Dükü Tristan'ı bekleyen zorlu bir görev vardır. Ömrünün geri kalanında tahammül edebileceği bir eş bulmak. Aşık olmayı ise ne istemekte ne de gerekli görmektedir. Baş döndürücü zenginliklerine rağmen anlayışa ve inceliğe sahip olmayan bir dizi aday arasında bunu nasıl başaracaktır peki? Londra'nın namı dilden dile dolaşan, aşırı ciddi ve terbiyeli çöpçatanını kiralayarak elbette. Ve ona hayatında gördüğü en büyüleyici kadın gibi davranmaktan da kendini alıkoyması gerekecektir.

Pervasız dükü mükemmel eş adayını bulabileceği bir yarışma düzenlemesi için ikna etmek, Tessa Mansfield'in keyifle üstesinden geleceği bir iştir. Başvurduğu yöntemler skandal yaratacak ölçüde olabilir ama bu kötü şöhretli bekara eş bulma ve ona gerçek aşkı tattırma konusunda kararlıdır. Ne var ki dükün diğer kadınlara ilgi göstermeye başlamasıyla onun kalbini asıl kazanmasını istediği kişinin kendisi olduğunu fark eder. Yasak bir öpücüğün Tristan'ın arzularını harekete geçirmesiyle Tessa bir numaralı çöpçatan kuralını da öğrenmiş olur: Damada asla aşık olma.


"Kıvrak bir zeka ürünü."

Nicole Jordan

"Hem yoğun bir şekilde duygusal hem de ince esprilerle dolu."
Madeline Hunter


2 yorum:

  1. Merhaba Pınar cım
    bu kitap benide çok eğlendirmişti özellikle hawk a bayılmıştım bende
    aynı yerlere takılmışız bittiğinde bende biraz fazla bulmuştum sayfa sayısını fakat Tristan gerçekten sevilesiydi ah ahh
    alıntı yaptığın kısımda kahkahalara boğulmuştum hele kızlara sınav yaptığı yer vardı allahım kopmuştum

    Koridor un historial lerini gelende beğeniyorum buda fena değildi bakalım devamı ne zaman gelecek bu geçen yıl bursa fuar da vardı yeni fuara az kaldı belki bir süpriz olur

    emeğine sağlık ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mektuplu kısım değil mi :D Yerlere yattım onu okurken. Özellikle Hawk'ın tepkileri çok komikti.
      Artısı eksisinden fazla bir kitaptı neyse ki :D
      Bu da ocakta çıkmış artık ellerini çabuk tutsalar çok iyi olacak. Koridor yılda 3-4 historical dışında çıkamıyor mu ne amma çok bekliyoruz :(

      Sil

Yorum bıraktığınız için teşekkürler. En kısa sürede döneceğim (: