Satın almak için tıklayınız
Yorumum:
Okuma şenliğinde yasakl kitaplar kategorisinde seçtiğim Şeker Portakalı, sanırım tüm etkinlik boyunca bana en büyük kazancı sağlayan kitap. Her ne kadar aklımda olan bir kitap olsa da kendimi biliyorum ki şu sıra pek okuyamayacaktım. O zamanda bu mükemmel kitabı keşfedememiş olacaktım.
Türkçe kapaklarından |
Çok popüler olan kitaplar fazla beklenti yapar. Doğal olarak bende yüksek bir tempoyla başladım. Hatta ilk başlarda biraz sıkıldığımı da itiraf edeyim. Birincisi direk anlatmaya başladı ki biz biliyormuşuz gibi anlatılan hikayeleri sevmediğimi hep söylerim. İkincisi de sadece aile hayatını anlatan bir kitap gibi gelmişti.
Ta ki Portekizli ile tanışıp arkadaş olana kadar. İlk başlarda Zeze, Portekizli ile kendince bir düşmanlık yürütüyor. Ama daha sonra ikisi arasında öyle bir dostluk gelişiyor ki göz yaşartan cinsten. Ailesinden göremediğini ondan görüyor. Bir yerden sonra babası olarak bile görmeye başlıyor. Zaten bir olaydan sonra babası için " onu yüreğimde öldüreceğim" demesiyle beni parçalamıştı daha sonra Portekizli'ye böyle sıkıca bağlanması yıktı geçti.
Sonuncu kapağı çok sevdim. Bence çok iyi yansıtmış kitabı |
Ailesi bir kardeşi dışında hiç hoşuma gitmedi. Her türlü olayda acısını Zeze'den çıkarıyorlar. Ona rağmen bu küçücük yürek dik duruyor.
Yine de sonunun farklı olmasını isterdim. Her ne kadar devam kitapları olsa da olmadı be Vasconcelos. Keşke bu kadar perişan etmeseydin okuyucuları. Off ya aklıma geldikçe gözlerim doluyor. Böyle hikayeler kolay kolay çıkmaz. Amaç üzecek bir hikaye yazmak değil hissettirebilmek, Şeker Portakalı öyle bir hissettirdi ki artçıları hala devam ediyor...
Puanım:
* * *
Yazarlıkta karar kılıncaya kadar, boks antrenörlüğünden ressam ve heykeltıraşlara modellik yapmaya, muz plantasyonlarında hamallıktan gece kulüplerinde garsonluğa kadar çeşitli işlerde çalışan Jose Mauro de Vasconcelosun başyapıtı Şeker Portakalı, "günün birinde acıyı keşfeden küçük bir çocuğun öyküsü"dür. Çok yoksul bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen, dokuz yaşında yüzme öğrenirken bir gün yüzme şampiyonu olmanın hayalini kuran Vasconcelosun çocukluğundan derin izler taşıyan Şeker Portakalı, yaşamın beklenmedik değişimleri karşısında büyük sarsıntılar yaşayan küçük Zezenin başından geçenleri anlatır. Vasconcelos, tam on iki günde yazdığı bu romanı "yirmi yıldan fazla bir zaman yüreğinde taşıdığını" söyler.
Aydın Emeçin, güzel Türkçesiyle dilimize armağan ettiği Şeker Portakalının başkahramanı Zezenin büyüdükçe yaşadığı serüvenleri, yazarın Güneşi Uyandıralım ve Delifişek adlı romanlarında izleyebilirsiniz.
Ben de üniversitedeyken bir ara okumuştum bu kitabı. Biraz geç olmuştu benim için de fakat çok beğendiğimi hatırlıyorum. Bu arada, senin beğendiğin o kitap kapağı, yanlış hatırlamıyorsam kitabın beyaz perde yorumundan sonra basılan özel kapaktı. Çok hoş cidden.
YanıtlaSilDevam kitaplarını okudun mu? Devam ediyor mu beğeni?
SilFilme bakmak hiç aklıma gelmemişti, ona da bir bakayım bulabilirsem süper olur.