Şehir efsanesi (İngilizcesi: Urban Legend, veya Urban Myth) modern çağın kulaktan kulağa yayılan doğruluğu şüphe götürür, uydurma folklorik hikâyelerine verilen addır.
Birçok folklorik hikâyede olduğu gibi şehir efsanelerinin her zaman uydurma ve gerçek dışı olduğu söylenemez ama genelde çarpıtılmış, abartılmış ve heyecan katılmış hikâyelerdir.
Bu hikâyelerin isimlerinin "şehir efsanesi" olmasına rağmen konularını şehirden almaları gerekmez. Sadace onları geleneksel folklorik hikâyelerden ayırdedebilmek için bu isimle anılırlar. Bu ayrımı daha iyi vurgulayabilmek için sosyologlar ve folklor araştırmacıları daha çok "çağdaş efsaneler" terimini tercih ederler.
Şehir efsanelerinin bazıları aradan yıllar geçmesine ve ülkeden ülkeye yayılmasına rağmen hiç değişiklik geçirmezken bazılarının ülkelere veya yörelere göre modifikasyonları ortaya çıkmıştır. Gelişen teknoloji ve yeni trendlerle birlikte daha önce hiç duyulmamış yepyeni şehir efsaneleri de türetilmektedir. Son yıllarda bilgisayar ve internet kullanımının yaygınlaşması ile şehir efsanelerinin sayısı ve çeşitliliğinde bir artma görülmektedir
Japonların Haliç'i hiçbir ücret almadan temizlemeyi ama dipten çıkacakların kendilerinine verilmesini teklif ettikleri, buna karşılık Haliç'in dibinde bol miktarda altın olduğunu bilen yetkililerin de bu teklifi reddettiklerine dair hikâye en eski ve yaygın şehir efsanelerinden biridir. 1940'ların başında Türkiye'de yaygın olan bir şehir efsanesi de “Hitler’in gizli Müslüman olduğu” idi. Aslında bunun bir Alman propagandası olduğu da ileri sürülmüştür.
ABD'de kulaktan kulağa yayılan klasik şehir efsanelerinin en bilineni ise New York kanalizasyon sisteminde büyük timsahların yaşadığı ve zaman zaman insanlara saldırdığına dair olanıdır. Hatta Ninja Kaplumbağalar çizgi karakterleri ve bundan uyarlanan filmler bu efsaneden esinlenilerek yaratılmışlardı.
Televizyon kanalı Discovery Channel'da 2003 yılından beri yayınlanmakta olan Efsane Avcıları (MythBusters) adlı bir programda şehir efsanelerinin doğruluğu veya yanlışlığı bilimsel metodlarla ama eğlenceli bir tarzda kanıtlanmaya çalışılmaktadır.
Bir kaç örnek verirsek;
Mary King’s Kilisesi, Edinburgh
17. yüzyılda veba hastalarının içinde ölüme terk edildikleri bu kiliseyi ziyaret edenler, kollarına ve bacaklarına görünmez bir yaratığın dokunduğunu iddia ediyorlar. Yöre sakinleri bunun anne babası tarafından 1645’te burada terk edilen Annie isimli bir kızın hayaleti olduğuna inanıyorlar.
* * *
San Jose, California’daki The Winchester House
Bir cephanelik fabrikasının varisi olan Sarah Winchester’a bir gün falcıya gider. Falcı, Sarah’ya hayatı boyunca hayaletlerin peşini bırakmayacağını, batıya gidip orda bir ev inşa etmesini ve evin inşaatının ölene kadar devam etmesi gerektiğini söyler. 1884’te başlayan inşaat 38 yıl boyunca, Sarah’nın ölümüne kadar devam eder. Bugün eve ziyarete gelenler, hayaletlere inanmasalar bile, evde hayalet gördüklerini iddia ediyorlar.
* * *
Manchac Bataklığı, Louisiana
Bu yer aynı zamanda “hayalet bataklık” olarak da biliniyor. Efsaneye göre bataklık 1920'lerde tutsak edilen bir Voodoo kraliçesi tarafından lanetlenmiş. Bataklıkta kurulmuş 3 küçük köy,1915’teki fırtına yüzünden yok oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum bıraktığınız için teşekkürler. En kısa sürede döneceğim (: