RKBT 2. Gün || Liane Moriarty - Yeniden Başlamak İçin Güzel Bir Gün || Yorum

Orjinal Adı: What Alice Forgot

GoodReads Puanı: 3.90

Türkçe Yayın: Neo Kitap

Sayfa Sayısı: 496 

Çevirmen: Cumhur Mısırlıoğlu

Yorumum:

Tazecik yayınevinimiz Neo Kitap'tan çıkan ilk kitap Yeniden Başlamak İçin Güzel Bir Gün bir çırpıda okundu bitti. Tadı da nasıl damağımda kaldı anlatamam :D

Kitabı okurken aklımdan binlerce yorum cümlesi geçti. O kadar güzel kısımlar vardı ki içimden geçenleri yazmaya kalksam sabaha kadar yorum okumak zorunda kalırdınız sanırım (: Gerçi tahmin edersiniz ki kitabın kapağını kapattığımda o cümlelerin çoğu uçmuştu, yüzümde şapşal bir tebessümle gözümün ucunda asılı kalan akıtmamak için uğraştığım bir damla yaş kalmıştı. Sonu kesinlikle mutsuz değildi, benim ki çok sevdiğim insanlardan ayrılmanın yarattığı bir hüzündü. Seversem hep yanımda olsun isterim, kitaplarda olunca da hiç bitmesin.

Konusuna değinmeyeceğim ki zaten tanıtım yazısı her şeyi anlatmış. İlk artıyı da buradan kaptı. Hiç birşey anlatmayan ya da kitapla alakasız şeyler yazan tanıtım yazılarından hiç hoşlanmıyorum.

Gelelim kitapla ilgili düşüncelerime...

Zaman akıp giderken getirdiklerine sevinir ya da üzülürken neleri götürdüğüne dikkat ediyor muyuz? Yavaş yavaş bambaşka şekillere girerken bazı köşelerimizin nasılda törpülenerek sivrildiğini. Biz buna büyümek derken aslında sadece kendimizden oluşan hamurlara başka şekiller verdiğimizi. Alice'in hikayesini okurken farkettim ki hiç birini düşünmüyorum. Aksine daha geçen yıl nasıl bir insandım diye bir fikir bile yürütemiyorum.

Alice kafasını çarpıp kocaman 10 yılını kaybettiğinde hem bugünü hem de dünü yaşar gibiydi. Aklında bambaşka bir Alice varken çevresindeki herkes onan inanmakta zorlandığı bir Alice tablosu çiziyordu. Düşünün ben bile iki kadını aynı çerçevede düşünmekte zorlanırken Alice neler yaşamıştır. İşte ben o yaşadıklarını ve bunu anlatış biçimini çok sevdim.

10 yıl önceki Alice ve eşi çok ama çok tatlıydı. Sonra bugünün gerçekleri yavaş yavaş su yüzüne çıktı. Hayır canım kadın hafızasını kaybetti diye abartıyorlar dedim ama kazdıkça daha ilginç gerçekler çıktı. Bir yandan eşi bir yandan çocukları, ablası, annesi derken kızsam mı sevsem mi karar veremediğim bir kadın tablosu oluştu kafamda. Ama sonunda sevdim. Çünkü Alice gibi anlatılanları dinlerken, hiç bir hata tek taraflı değil diye düşündüm. Alice kendi ile ilgili şeyleri farkederken çevresi de aslında hatalarını farketmeye başladı. Sonuçta da dediğim gibi çıktı; hiçbir hata tek taraflı değildir.

Hoşlanmadığım yerleri oldu mu? Tabi ki. Mesela bazı kısımlar çok detaylı geldi bana. Onun dışında ablasının yerlerini bir yere kadar fazla buldum. Ama gelin görün ki sıkmayan bir anlatım olduğu için hiçbir satırı atlatmadan da okuttu. Alice'e ne olacak telaşıydı benim ki :D Burada çeviri de bir tebriği hakediyor, gerçekten kusursuz bir çeviriydi. Sanki ilk kitabımıza da bu yakışır der gibi.

Yazarın esprilerini de çok orjinal bulduğumu söylemeden geçemeyeceğim. Klişelikten çok uzaktı.

Bu çook uzun yorumdan ne kadar sevdiğimi anlamışsınızdır zaten. Çıkar çıkmaz merak ettiğim bir kitabı tur sayesinde öne almak çok iyi geldi. Çünkü biliyorum ki fırsatı ancak daha sonra bulabilirdim. O yüzden bu güzel vesile ve kitap için Neo Kitap'a çok teşekkürler. Yayın hayatında başarılar dilerim. 

Puanım:

* * *

"Hatırlamayı istediklerimiz ve unutmayı seçtiklerimiz üzerine son derece etkileyici bir roman."

-Oprah-

Kitapları 16 ülkede yayınlanan Liane Moriarty, ününün bütün dünyaya yayılmasını sağlayan romanı Yeniden Başlamak İçin Güzel Bir Gün ile ilk kez Türkçede.

Yeni evli, kocasına sırılsıklam aşık, ilk bebeğine hamile, hayattan zevk almayı bilen, dertsiz tasasız bir genç kadın olan Alice, spor salonunda düşüp kafasını vurduktan sonra kendini üç çocuk annesi, kocasıyla boşanma arifesinde, hayatın koşturmacası içinde kaybolmuş, orta yaşlı, mutsuz bir kadın olarak bulur. Sahip olduğu en değerli hazineyi göz açıp kapayıncaya kadar yitiren Alice hayatının en güzel anılarını geri almak için affetmeyi, affetmek için unutmayı, unutmak içinse her şeye yeniden başlamayı öğrenmek zorundadır.

"Kendi sırlarını çözmeye çalışan bir kadının kimi zaman eğlenceli, kimi zaman yürek burkan, ama başından sonuna özel ve derinlikli hikâyesini arkadaşlarınızdan ve Hollywooddan önce ilk keşfeden siz olun." 

-Booklist-

"Yürekten, zekice ve kışkırtıcı... unutulmayacak bir hikâye."

-Jennifer Crusie, Aşkı Bana Sorun yazarı-

"Liane Moriarty iki Alicein öyküsünü büyük bir zarafetle kaleme almış. Seve seve bağlanılacak bir roman."

-Kirkus-

"Dokunaklı, tempolu ve kesinlikle çok keyifli."

-Publishers Weekly-

"Modern hayatın el değmemiş, ışık görmemiş gizemleri bir bir önünüze serilirken sayfaların nasıl akıp gittiğini anlayamayacaksınız."

-Sunday Times-