Pazar, Nisan 14, 2013

Ata Kemal Şahin - Ben Olmanın Issızlığında (Matipuf'un Kaleminden Yorumlar - 5)





Ata Kemal Şahin






Yorumum;

Ben Olmanın Issızlığında kitabını bitirmiş bulunmaktayım.
İlk olarak bloglarıyla dikkatimi çekti yazarımız, sonrasında kitaplarını da denemek istedim.
Daha çok fantastik ve tarihi romans okuyan benim için ilginç bir deneyim oldu.
Konu olarak özetle bir adamın kendini bulmak üzere çıktığı yolcuğu anlatıyor. Çok da ilginç bir konu değilmiş diye düşünebilirsiniz.  Ancak bu buzdağının görünen kısmı. Bu arayışın kaynağına inebilirseniz o zaman olayı çözmüşsünüz demektir. Açıkcası ben özüne ancak yazarın yardımıyla vardım.  Beni etkileyen özünden ziyade kendini bulma yolculuğunda dokunduğu hayatlar ve bunları anlatış tarzı.  
Baş karakterimizin adı Murat.Kendisi iyi eğitimli, klas bir kariyere sahip ve işi nedeniyle oldukça gezgin biri, dünya vatandaşı diyebiliriz. Unutmadan çok da duygusal.
Kitabın başında, onu aşk yüzünden harap olmuş bir halde buluyorum. Öyle ki ota, böceğe karşılıksız kalan aşkını anlatırken görüyorum. Merak da ediyorum bir erkeği bu hale getiren kadını. Çok sonralar anlıyorum ki aslında Murat’ı bu hallere düşüren aslında aşk değil.  Aşkla başlayıp kendini kaybedişle devam ediyor. Kendini bulma sürecinde bir çok insanın hayatına giriyor. Sanırım onların da Murat’ında buna ihtiyaçları vardı, evrensel güçler bir şekilde onları bir araya getirdi. Vakti zamanı geldiğinde onlara veda etti. Hepsinin arasında bir tek Leyla’ya ne oldu acaba diye düşündüm.
Bu yolculuğunda yeri geldi Murat’ı takdir ettim, yeri geldi nefret ettim. Takdir ettim insanlara yeni ufuklar açtı, nefret ettim, onları kendine bağımlı kılıp boynu bükük bıraktı. Belki de onu suçlamamak lazımdı. Ama elimde değil işte…
Yazarın kalemini oldukça sevdim. Murat’ın çıkmazlarını, yaşadıklarını şiirsel bir dille zaman zaman felsefi bir şekilde yazıya dökmüş.  Ama aslında sonu tam bir sürpriz, anlatılmak istenen çok daha farklı bir şey. Yani hikaye içinde başka bir hikaye çıkmış.  O nedenle en başından sonuna kadar ayrıntılara dikkat etmek gerek. Etmediğiniz takdirde sonunda bir kayaya çarpmış gibi oluyorsunuz. (şeytan ayrıntıda gizlidir.) Ufak bir tüyo vermem gerekirse, dejavulara dikkat ve kitabın başı ve sonu birbiriyle ilintili derim.
Kitabın devamı olan "Ben olmanın Varlığında"yı da ilerleyen zamanlarda okuyup yorumlamaya çalışacağım. 


Değerlendirmeme gelirsek;

3.5 / 4 -  Kesinlikle geçer not aldı...



* * *

O gün binerken uçağa, bilemezdi kaderin ona hazırladıklarını… Düşünmeksizin ama hayâl ederek düştü yollara Murat. Kavuştuğunda hayâline, gerçeği olmadığını gördü. Sarsıldı ama yıkılmadı kendi gerçeğini gördüğünde. O değildi bedeninin istediği, ne de ruhunun. Değildiler ki birlikte! Bulmalıydı ruhunu, olmayan benliğini Murat. Neredeydi? Bıraktı kendini derin yalnızlığına… Çarptı nice asil insanlara, hayvanlara… Devrildiler belki ama o hep dimdikti. Acıyan bedeniydi, olmayan ruhu değil. Yaklaştıkça sona, yaşlandı bedeni, güçlendi ruhu. Hırçın dalgaların altında bambaşka bir gerçeği olduğunu anladığında, çıkacaktı sanki yüreği…


2 yorum:

  1. Teşekkür ederim. Ata Kemal Şahin

    YanıtlaSil
  2. Kitabı çok merak ettim. Öyle güzel bir tanıtım yapmışsınız ki, merak etmemek elde değil. Yazarımızın kalemine, sizin emeğinize yüreğinize sağlık... Ben de sayfama bekliyorum sizi..
    Güzellikler sizinle olsun.

    YanıtlaSil

Yorum bıraktığınız için teşekkürler. En kısa sürede döneceğim (: