Orjinal Adı: Clockwork Princess
Seri Bilgisi: The Infernal Devices #3
Cehennem Makineleri 3
GoodReads Puanı: 4.58
Türkçe Yayın: Artemis Yayınları
Sayfa Sayısı: 696
Çeviri: Bilge Gündüz
Yorumum:
Dikkat!!! Bu yorum büyük oranda spoiler ve bir miktarda serzeniş barındırmaktadır.
Serzenişime geçmeden önce seriyle ilgili bir şeyler söylemek isterim. Neredeyse 2000 sayfalık Cehennem Makineleri okuduğum en güzel serilerden biri. Bu kadar sayfa ile böylesine sıkmayan, hayal gücü geniş bir seri zor bulunur bence. Ki ben çok fantastik hayranı değilimdir. Ama bu seriye BAYILDIM.
Bu kadar sevdiğim bir seride ne serzenişinde bulunacağımı merak etmiş olabilirsiniz. Yazar, Mekanik Prenses'in 648. sayfasından sonra koyduğu Epilogla güzelim serinin içine etmiş, tabutuna da çiviyi çakmış. Hani baya çıkmamacasına çakmış hem de. Çok kızgınım bu konuda çok. O yüzden spoiler yemek istemeyen lütfen okumasın.
Bir kere Tessa'nın iki kişiyi sevme olayını anlamıyorum, anlamayacağım. İlk kitapta cidden Will'e bir şeyler hissettiğini düşündüm. Ama 2 ve özellikle 3'de bir nebze olsun inanmadım. Sanki ilk Will'i görüp hoşlandım onu es geçmek olmaz havalarındaydı. Hani ilk aşklar unutulmaz ya o hesap. Jem'le öpüşüp koklaşmalar falan. Sonra Tessa kaçırıldı, Will kurtarmaya geldi anam bir de baktık ona meyletmiş yine. Cidden komik bu kızın hareketleri. Ben aslında ne Will ne de Jem'ciyim. İkisini de seviyorum ama kızım seçsene birini. İlla Will olsun demedik. Jem ise Jem'i sev. Tabii ölecek çocuk kabullenemiyorsun. Zaten Jem de ne çabuk kabullendi anlamadım. Çok olgunlar çokkk.
Her şeye ok demeye razıydım bari şu Epilog'u yazmasaydın ya. Hangi sivri zekalı ikisini de mutlu edelim mantığını aşılamış yazara bilmiyorum ama baya bir küfür yedi. Will ölmüş üstüne Gideon ve Henry ölmüş, Tessa çocuklarından torunlarından uzaklaşmış, aa ney ama Jem gelmiş. Yeeey ne güzel, sevinmemiz mi lazım? Üstelik o da ölümlü. Kendimi mi vursam yazarı mı vursam bilemedim.
Kaç gün oldu okuyalı hala sinirimi atamadım. Sonsuza kadar mutlu yaşadılar şeklinde bıraksan olmuyor muydu ha olmuyor muydu? Bilmek zorunda mıyım ben o çocuk kaç yaşında öldü gitti. Tek kelimeyle serinin sonunun içine ettin.
Neyse ki genel olarak beğendiğim bir seri. Yoksa 1'i çakacaktım. Neyse sakinim ben sakinim! Keşke tüm seri boyunca gösterdiği maharetleri sonunda da göstermiş olsaydın sayın Clare.
Şu garip abi/kardeş çevirisi dışında çeviri de iyiydi neyse ki.
Puanım: 10/8
Gölge Avcıları yok olmanın eşiğine sürüklenirken tehlike ve ihanet, sır ve cazibe, aşk ve ölüm birbirine karışıyor!
Tessa Gray mutlu olmalıydı. Ne de olsa bütün gelinler mutludur, öyle değil mi? Ancak Tessa, Jem Carstairsla evlenmeye hazırlanırken Londra Enstitüsündeki Gölge Avcılarının başları büyük beladaydı. Mortmain, acımasız otomatlardan oluşan Cehennem Makineleri ordusunu, Gölge Avcılarını yok etmek için kullanmayı planlıyordu. Planını tamamlamak için de son bir şeye ihtiyacı vardı: Tessa Graye.
Enstitü başkanı Charlotte Branwell, Mortmaini bulup onu durdurmak için her şeyi göze almıştı. Fakat Mortmain, Tessayı kaçırmıştı ve genç kıza aşık iki adam, Jem ve Will, onun için savaşmaya hazırdı. En yakınları Tessayı Mortmainin kurtarmaya çalışırken, genç kız, kurtuluşun yalnızca kendi elinde olduğunu anlayacaktı.
Ancak Tessa,
melekleri kontrol etme gücüne sahip olsa bile,
acımasız bir orduyla tek başına mücadele edebilir miydi?
Bu kitabın sonuna ben de çok sinirlenmiştim. Kızın bir türlü birini seçememesi bir yana, yazarın sonunda her şeyi değiştirip "son" diye önümüze koyması kötüydü. Sanki yazar bir şevkle yazmaya başlamış da sonunda "Öf çok sıkıldım, canım saçmalamak istiyor!" demiş gibi. Neymiş, Cehennem Araçları Jem 'le Tessa 'nın Blackfriars Köprüsü 'ndeki hayaliyle başlamış ve sanırım, yine burada bitmesi uygunmuş...
YanıtlaSil"Öf çok sıkıldım, canım saçmalamak istiyor!" kesinlikle katılıyorum. İnsan uğraşsa bu kadar saçmalayamaz ancak birden verilmiş bir karar olabilir bence bu. Böyle bitirmek istiyorsa Will'i hiç karıştırmasaydı keşke. Kalemi ve fantastik dünyası iyi olmasa yazarı kara listeye almamak işten bile değil.
Sil