Turun son gününde Yemek Kokulu Filmler ile sizinleyim. Benim için en zevklilerden biri oldu. Mutfak temalı film ve dizilere bayılırım. Bugün de 3 filmin incelemesini paylaşacağım.
Julie & Julia
Konusu:
Birbirine benzeyen iki kadının yemek tutkusunu konu alan film, iki gerçek hikayeden yola çıkılarak hazırlanmış. Julie-Julia, farklı zaman dilimlerinde yaşayan ve kendi zaman dilimlerinde benzer mücadeleler vermiş olan iki kadının hikayesini anlatıyor. Bu filmde, zaman ve mekan olarak ayrı olsalar da hayatları iç içe geçen bu iki kadın, tutku ve cesaretle her şeyin başarılabileceğini gösteriyor. Meryl Streep ve Amy Adams'ın başrollerinde yer aldığı film; biyografi, dram, komedi ve romantizm türlerinin bir karşımı niteliğinde.
Yorumum:
Julie Powell kitabının uyarlaması olan film, gerçek hikayeden alınmış, farklı zaman dilimindeki 2 kadının yemek üzerine yaşadıklarını konu alan güzel bir filmdi. Çok önceleri kitabı ilgimi çekmişti ama okumak fırsatım olmadı henüz. Tur vesilesiyle filmini izleme fırsatı bulmam çok iyi olmuş. Kesinlikle kaçırılmaması gereken bir filmdi.
Julia Child'ın macerası 1919 yılında başlıyor. Kocasının işi sebebiyle Fransay'ya taşınan Julia, kendine yapacak bir meşgale ararken en sonunda sevdiği yemek yapma işinde karar kılıyor. Kurslarla kendini geliştiriyor ve sonunda tv programı yapma ve kitap çıkarmaya kadar varıyor bu hobi.
Julie ise 2002 yılında tam da Julia'nın bu kitabı üzerine bir projeye başlıyor. Kitaptaki tüm kitapları 1 yıl içinde uygulayacağına dair bir blog günlüğü açıyor. Ve bu 1 yılın sonunda Times'a kadar uzanan ünlü bir etkinliğe dönüşüyor.
Filmle ilgili tek eleştirim sonu. Daha farklı olmasını bekledim olmayınca da biraz hayal kırıklığı oldu maalesef. Onun dışında izlemesi çok keyifli bir filmdi. Özellikle mutfağa ilginiz varsa, bu tutkunuzu şevklendirecek bir film (:
Aşk Tarifi
(No Reservations)
Konusu:
Baş aşçı Kate Armstrong (Catherine Zeta-Jones) hayatını, Manhattan’daki 22 Bleecker Restaurant’ı yönettiği gibi yönetir. Çevresindeki herkesi hem etkileyen hem ürküten hata kabul etmez biridir. Çılgın tempolu her öğünde nefes kesici bir ustalıkla tüm gücünü ortaya koyarak yüzlerce yemeği koordine eder, her bir yemeği mutlak bir mükemmellikle pişirir ve süsler. Kate’in mükemmeliyetçi mizacı, ekibine katılan, neşeli ve vurdumduymaz yeni aşçı yardımcısı Nick Palmer (Aaron Eckhart) tarafından sınanacaktır. Hayata ve mutfağa yaklaşımları farklı olsa da aralarındaki elektrik yadsınamaz ölçüdedir. Romantik komedi sevenler için mutlaka izlenmesi gereken bir film.
Yorumum:
Yıllar önce izlemiştim bu filmi. Son zamanlarda yeniden izlemeyi istiyordum çünkü aklımda bölük pörçük sahneler kalmıştı sadece. Tur sağolsun yine bir fırsat buldum ve gördüm ki aslında hatırladığımdan çok daha iyiymiş film.
İnsanlardan uzak duran, tek tutkusu mutfak olan Kate'in, kardeşinin ölümü üzerine yeğenini yanına almasını, aynı zamanda mutfağa yeni gelen Nick'le aralarındakileri anlatıyor. Kate yerini kazanmak için çok uğraşmış bir şef ve bunu kaptırmaya hiç niyeti yok tabi ki.
Sanırım işin içine mutfak girince hiç sıkılmıyorum. Nasıl bitti anlamadım bile. Özellikle sonuyla da oldukça tatmin ediciydi. Tabi ki aşk konusunda biraz daha tutkulu olmalıydı diye düşündüm ama onun dışında bir eksiği olmadığı için sevdim.
Ratatuy
(Ratatouille)
Konusu:
Ramy adındaki bir fare, ailesinin istememesi ve bir fare olarak yapması imkansız olmasına rağmen, büyük bir Fransız aşçısı olma hayalleri kurar. Kader Remy'yi Paris'in kanalizasyonlarına attığında, Remy kendini, yemek pişirme üstadı Auguste Gusteau sayesinde ünlenmiş bir restoranın altında bulur. Eşsiz bir Fransız restoranının mutfağındaki istenmeyen misafir olmanın getirdiği tehlikelere rağmen, Remy'nin aşçı olma arzusu tüm olayları alevlendirerek Paris'in yemek dünyasını tepe taklak eden inanılmaz bir üstünlük mücadelesi başlatır. Animasyon filmden hoşlananlar için de iyi bir seçim…
Yorumum:
Ah be kaç kere izlediğimi unuttum bu filmi. Animasyon olmasına rağmen her izlediğimde derinlerdeki yemek yapmak kıvılcımımı filizlendiren mükemmel bir film Ratatouille. Çokça izledim, izlemeye de devam edeceğim. "Herkes yemek yapabilir," sloganıyla anlatılan film sizde de yemek yapma isteği, yapabilme inancı oluşturmuyor mu :D
Mutfakta Aşk Kokusu Var kitabını henüz okumadıysanız bile bu filmlerden sonra aklınıza ilk gelecek kitap olacağına inanıyorum.
İyi seyirler...