Cuma, Ağustos 30, 2013

Yazar Ayları Eylül Sürprizi | Büyük Kitap Çekilişi



Pinuccia'nın Kitapları'nın her ay düzenlediği Yazar Aylarında, Eylül'de Stephen King kitapları okuyacağız. Kendisi de bu etkinliğe başlamadan önce Altın Kitaplar sponsorluğuyla süper bir çekiliş ayarlamış. Henüz hiç bir kitabını okumadığım için bu ay King seçilmesine çok sevinmiştim, bu da tuzu oldu sanırım :D Siz de katılmak isterseniz buyrun (:



30 Ağustos Zafer Bayramımız Kutlu Olsun...



"Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır. Bu satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz." 
Mustafa Kemal Atatürk

30 Ağustos Zafer Bayramımız Kutlu Olsun





Çarşamba, Ağustos 28, 2013

Jamie McGuire - Tatlı Bela & Ayaklı Bela (Matipuf'un Kaleminden Yorumlar - 15)


Orjinal Adı: Beautiful Disaster/Walking Disaster 
Seri Bilgisi: Beautiful # 1-2
GoodReads Puanı: 4.24 - 4.27
Türkçe Yayın: Yabancı Yayınları


yorumum: 

Tatlı Bela’dan sonra Ayaklı Bela’da okundu ve bitti.
Kitaplığım ağırlıklı olarak fantastik ve historicallerle doludur. İlk etapta çok da ilgimi çektiği söylenemez. Ancak baktım her yerde bir Abby-Travis (Travis özellikle) muhabbeti var. Bende bir bakayım dediğimi hatırlıyorum. Üniversite ortamı, partiler, dövüşler, zıt kutuplardaki aşıklar… Klasik bir konu hatta zamanında bol bol filmlerini izledim demiştim. Ama bir şey dürttü işte aldım ve okudum.
Okudum ve sonunda iyi ki okumuşum dedim. Evet konu klasik ama anlatım o kadar güzeldi ki, asla sıkılmadım. Abby’nin gelgitlerine çoğu zaman kızsam da, Travis gibi kuduz bir iti evcilleştirmesi bir yandan hoşuma gitti. Bir yandan da Abby’nin çok masumane gösterilmesine de takılmıştım. Aslında o kadar da sütten çıkmış ak kaşık gibi değildi. Geçmişe sünger çekip hayatına devam etmek isteyen bir genç kızdı o kadar. Travis ise, onun geride bırakmak istediği herşeyi temsil ederken bir yandan da çekiyordu. Zaten kız milleti olarak nedense olmayacak adamlara kapılır gideriz. Abby’e Travis’i adam etmesinden dolayı hayran olsam da, yine de sürünen bir Travis kafamdaki profile gitmediğinden acıyordum da. Ancak yine de O’nunla ilgili tereddütlerim vardı. İşte bilirsiniz kas yığını, dövmeli, şiddete oldukça meyilli ve aşırı sahiplenici… 
Biraz zor bir aşktı onlarınkisi, ama güzeldi. Onların hikayesini okumak oldukça eğlenceliydi. 
Şimdi gelgelelim Ayaklı Bela’ya…
Bu bir devam kitap değil, ilk kitabın Travis gözüyle anlatılmasıydı. Aynen şöyleydi: “Tamam, Abby’ye aşığım, tamam Abby anlatırken, sizi biraz korkutmuş olabilirim, ama bir de benden dinleyin. Ne hallere düştüğümü, neler düşündüğümü, yaşadığımı bir de benim ağzımdan dinleyin.”
Bu kitapla Travis’e dair tüm tereddütlerim silindi. Meğer adamımız cevhermiş de onu görecek birini arıyormuş. O kadar şiddetin ve öfkenin altında bu kadar aşkı barındırması inanılmaz gelse de, bence badboy’dan ziyade oldukça duygusal bir aşk çocuğu, romantik bir serseri. 
Yaşadıklarını abartmadan, erkek diliyle karmaşıklaştırmadan anlatmış. Onun bakış açısından okumak gözümde Travis’i farklı bir yere taşıdı. 
Kesinlikle ilk kitabın tekrarı değildi. Hani bir örnek vardır ya. Kavanoza çakıl taşlarını koyarsınız, dolu dersiniz. Ancak üzerine kum eklersiniz. Aradaki boşlukları doldurur. Tatlı Bela, çakıl taşlarıydı benim için, Ayaklı Bela ise boşlukları dolduran kumlardı.
Jamie’ye böylesine klasik sayılabilecek konuyu iki karakterin bakış açısıyla işleyerek farklı ve özel bir hikaye yaratmış olduğu için, Yabancı Yayınları’na da okumamıza olanak sağladığı için teşekkürler.

Değerlendirmeme gelirsek:

5- Bayıldım. Böylesi zor bulunur...


* * *

Tatlı Bela 

Aşıksan başın belada!

Abby Abernathy karanlık geçmişiyle arasına mesafe koymuş olan, alkol kullanmayan, küfür bile etmeyen kendi halinde bir kız, fakat hayatını dövüşerek kazanan ve vücudu dövmelerle kaplı yakışıklı Travis Maddox onun hayatını değiştireceğe benziyor. 
İyi kız ve kötü çocuk... Bu birliktelik bir aşkın mı habercisi yoksa bir felaketin mi?

Tatlı Bela sadece bir "bestseller" değil, uluslararası bir fenomen. Yayımlandığı günden beri tüm dünyada büyük yankı uyandıran bu kitabı okumayan kalmayacak.

***

Ayaklı Bela 

Aşıksan başın belada!

Abby Abernathy; geçmişini unutmak için kalkıp uzak bir şehre okumaya gelen, temkinli, kendi hâlinde bir kız. Travis Maddox; hayatını dövüşerek kazanan ve aşka inanmadığı için tek gecelik ilişkilerle avunan bir erkek. Aşk ve bela birbirine hiç bu kadar yakışmadı...

Travis annesinden hayatla ilgili iki şey öğrendi: Aşkı bul. Ve onun için ölümüne mücadele et. 

Bu hikâyeyi biliyorum demeden önce bir kez daha düşünün. Her aşk hikâyesinde iki taraf vardır: Esas oğlan ve esas kız. Tatlı Belada esas kızı dinledik; peki ya, esas oğlan? 

Bir erkeğin aşkı için verdiği mücadeleyi kendi ağzından tüm içtenliğiyle dinlemeye hazır olun...

Pınar Özel - Fondöten (Yorum)



GoodReads Puanı: 4.00
Türkçe Yayın: Destek Yayınları
Sayfa Sayısı: 272


Yorumum:

Fondöten kitabı geçtiğimiz yıl dikkatimi çekmiş,  o sırada alamamıştım. Sonra bir yerden gelecekti o da kalınca ancak bu sıra alıp okuyabildim. Okuma Etkinliği sağolsun. İsimle ilgili başlığı görünce Eureka diye sevinç gösterileri yapmıştım :D 

Bir kitabı okurken beklentiyi düşük tutmanın iki güzel yanı var. Kötü ise 'zaten fazla beklentim yoktu' diye kendinizi avutabiliyorsunuz. Ama iyi çıkarsa işte o zaman keyiften dört köşe olmak kaçınılmaz. Aynen Fondöten de olduğu gibi.

Kitabın konusu -ki aslında pek bir şey anlatmıyor- okuduğumda nedense bir sıcak gelmişti bana. Kitaplarla aramdaki sıcaklık çoğu kez doğru çıkar. Ve yine şaşırmadım. Konusu, anlatımı ile beni benden aldı kitap. Allah'ım öyle yerler vardı ki kahkalarım odadan duyuldu.

Konu biraz kıt anlatıldığı için kısaca bahsetmek istiyorum. Kitap Sex and City'ye benziyor biraz. Diziyi izlediğimden değil aslında sadece birinci filme baktım. Ama Şeytan Marka Giyer'la ne alakası var çözemedim.

Kitap, düğün planlamacısı olan Zeynep tarafından anlatılıyor. Aslında çalışıyor gibi göründüğüne bakmayın. 1 hafta çalışıp 1 ay yatan cinsinden :D Arkadaşları Melike, Katre ve Tuna da aynı tas aynı hamam. Yani aslında zengin kızları, çalışmakla pek araları yok. Bu tarz beni çok sıkar normalde ama Pınar Özel öyle bir anlatmış ki bayıldım.

Zeynep çok saf bir kız. Ama nasıl desem Çik-lit kitaplarındaki salak saflardan değil. Mesela yeri geldi mi hayır demesini, lafı gediğe oturtmasını biliyor. Sempatik. Arkadaşları(!) da aynı şekilde. Ve gerçekten çok güzel arkadaşlıkları var. Böyle aralarında çıban başının olduğu cinsten değil. Tamam öylesi de var ama o ayrı konu :D

Bence bu kitabın en büyük artısı boşlukları çok iyi doldurması. Genelde kızla oğlan olan yerleri okurum diğer yerler biraz sıkar. Ama kaleminin hikmetinde mi bilmem tek satırında dahi sıkılmadım. Hele bazı yerleri vardı off ya ne güldüm. Aklıma geldikçe sırıtıyorum. Herkesin espri anlayışı farklıdır ama Fondöten tam benim ayarımdaydı. 

Kötü yanı var mıydı? Tabi ki. Mesela sonu biraz çabuk bağlanmış ve havada kalmış. Ben bir düğün daha görmek isterdim. Açıklanmayan noktalar da vardı. Mesela Merve-Doruk manyaklığı, Pia kim gibi. Tamam onla ilgili fikrim var ama banane ben tam açıklama istiyorum. Bir de kapağı çok hoşuma gitmedi maalesef. Tonlar güzel ama kız alakasız (:

Destek Yayınlarında okuduğum ilk kitap. Bu kadar beklediğime o kadar pişmanım ki. Gözüme takıldığı an almalıydım. Acaba başka kitap yazıyor mudur Pınar Özel. Yayınevine bir sorayım ben en iyisi. 

Ve unutmadan, fazla yerli kitap okumayan birini böyle bağımlı hale getirdiği için helal olsun diyorum :D (Ablam benden de az okur şu an sayemde sırada bekliyor :D)


Değerlendirmeme gelirsek:

4 -  Kesinlikle geçer not aldı...



* * *

Bir aşk bu kadar ZOR; bir ayrılık bu kadar KOLAY; seks bu kadar UZAK; düşmanlık bu kadar YAKIN olmamıştı… Her şey karmakarışık… Tıpkı Zeynepin kafası gibi…

Her sayfada VOT-PORT-VİŞ sarhoşluğu daha çok artacak ve aşk nefrete; düşmanlık dostluğa; arkadaşlık sekse; moda kabusa dönüşecek… 

Psikopat bir gelin, yakışıklı bir damat ve aşk şaşkını bir ZEYNEP… Yaklaşan bir düğün mü yoksa patlamaya hazır bir bomba mı!?

Aşk, ihanet, sevgi, nefret, seks, moda, sanat, dedikodu… bir fondöten şişesinde birbirlerine karışmış bir şekilde, sıralarını bekliyorlar ama çok beklemeleri gerekmeyecek… her şey çok hızlı olup, bitiyor…

Hayat moda, makyaj ve VOT-PORT-VİŞden ibaret sanıyorlardı… Birden bire aşk, nefret, ayrılık ve dünyanın en deli geliniyle en yakışıklı damadı girdi hayatlarına… Bu karmaşaya gözünüzden yaş gelene kadar güleceksiniz…

Onlar Aslında... Yazarlar ve Meslekleri




Pinucciasbooks'un etkinliğine katıldığımda bir başlık vardı. Asıl mesleği yazarlık olmayanlar diye. O sıra baya bir zorlanmıştım bulmakta. Nette nedense direkt yazınca çıkmıyor. Tabi aramalar sürdükçe benim listede uzadı gitti. Baya da ilginç buluyorum aslında. Yani kitapların içindeki bilgileri falan okurum, ne imiş neciymiş diye. Sonra bundan bir yazı neden olmasın diye düşündüm. Bence faydalı olabilecek hem de meraklıların ilgisini çekebilecek bir konu. Yani başka yerde görsem merak eder okurdum :P

O yüzden ben de bir kısmını nette bir kısmını kitapta bulduğum bilgileri derledim. Hem etkinliğe katılıp hala bulamayanlar içinde yararlı olabilir (:


Bilgilerin bir kısmınız Bizim Hikayelerimiz sitesinden aldım. Özel başlık açmışlar, bir ziyaret etmek istersiniz belki (:












Salı, Ağustos 27, 2013

Jamie McGuire - Ayaklı Bela "Kızlar Arasında" (Renkli Kalemler Kulübü 4. Gün)



Kuşkusuz ki Tatlı Bela ile başlayan fırtına, Ayaklı Bela ile de herkesi savurmaya devam edecek. Bayan okuyucular olduğu kadar erkek okuyucunların da olduğu su götürmez. Yine de bayanların bu seriye ayrı bir bağımlı olduğunu inkar edemeyiz değil mi? Çünkü kapı gibi Travis var. Nasıl olmayalım :D

Ben de o yüzden turumuzun son gününde Kızlar Arasında yaparak bu bölümü Travis'e ve sevenlerine ithaf etmek istedim. İşte okuyucularından (çoğunlukla sevenlerinden) Travis. 

♥♥♥ We love You Travis ♥♥♥


Bu bölümde desteklerini esirgemeyerek katkıda bulunan tüm arkadaşlarıma içtenlikle teşekkür ediyorum (:



Travis Maddox :) Ne diyebilirim ki o bu dünya ki her kızın "...keşke başıma gelse.." dediği bela. Hemi de en tatlısı :) Kitap da yaratılan karakterin aslında şu gün bir yerlerde yaşıyor olması, aslında bu aşkın yaşanmış olması (kurgu hariç) bile insanın tüylerini diken diken ediyor. Her türlü kusuruyla o sınırı olmayan siniri ve sahiplenmesiyle "... Lanet olsun benim evim sensin!" demesiyle, yaptığı öküzlüğü ona elma alarak (çok sevdiği için) kahvaltı hazırlayarak telafi etmeye çalışan, yiyilesi ısırılası bir öküzcük :) Bak yine okuyacağım kitabı yazınca canım çekti :) Bebeğim benden Travis Maddox'u anlatmamı istersen sana derim ki; ".. O güzelim anlatılmaz, okunur ve yaşanır.."
Sevgilerle,
Küçük Kız

 


Travis "bad boy" görünümüne sahip ama içinde her genç kızın düşlediği erkeği taşıyor. Zeki, esprili, karizmatik ve sert bir çocuktur kendileri. Fangirl'u olmasam da, etkileyici bulduğum erkek karakterlerden biri  oldu benim için.




İlk kitapta ne yalan söyleyeyim Travis biraz gözümü korkutmuştu. İşte bilirsiniz kas yığını, dövmeli, şiddete meyilli, aşırı sahiplenici. Ama yine de bir yanım Travis'i tutuyordu. Meğer adamınız cevhermiş de onu görecek birini arıyormuş. O kadar şiddetin ve öfkenin altında bu kadar aşkı barındırması inanılmaz gelse de, bence tam bir aşk çocuğu, romantik bir serseri. 
Onun bakış açısından okumak gözümde onu başka bir yere taşıdı.
en önemlisi Abby'i hep bir adım önde tutarak bencil olmayan bir aşk nasıl oluru gösterdi  :D




Kitap boyunca kafasına şaplak atmak istediğim tek karakter Travis'ti. New Adult türünü sevme nedenim. Travis candır ya. Dövmelerine bittiğim, romantik kötü çocuğum benim.




Öncelikle, Renkli Kalemler Klubüne benim görüşlerime de yer verdikleri için çok teşekkür ederim. 
Travis, yakışıklı, çekici, güçlü, zeki ve ilginç  bir karakter. Tüm kızların aklını alabilecek cinsten  Travis aynı zaman da öğrenci ve geçimini dövüşerek kazanıyor. Bir gün dövüşü şans eseri izlemeye gelen Abby ile tanışıyor. Abby  farklı bir kız. Diğer kızlar gibi Travis'e  yüz veren kızlardan değil. Bu özelliği de Travis’e cazip geliyor ve onu elde etmek için Travis bir takım fedakarlıklar yapıyor. Aynı zaman da, öğrendiğiniz gibi  fedakar da. Tabi bazı hatalarda yapmıyor değil, hataları oluyor ama hatalarından ders çıkarmayı da biliyor. 
Sevdiğini de ölümüne koruyan bir erkek  o.
 Kısacası , tüm genç kızların rüyalarını süsler Travis ♥ 
Tabi benimde :D 




Travis mi hımmm... Aslında kitabı okumayan tam olarak Travis'i anlayamaz fakat şöyle söyleyebilirim ki o tam bir bad boy! Kıskanç bir bad boy hem de! Ama ben kıskanç erkeklere bayıldığımdan bu sorun teşkil etmiyor. Tam tersine daha da aşık oldum diyebilirim. Mutlaka Travis'le tanışmanız lazım ;)




En şapşal, en tatlı, çok yakışıklı. En karsı konulmaz biri. Hey ama motor kullanan birine hele söz konusu Trav ise  zaten karşı koymak imkansız değil mi cidden?




Travis... kitapta ve çoğu okurun gözünde BAD BOY olan çocuk... Bence Travis evet kötü çocuk ;) ya da bu imajın altına saklanmaya çalışan duygularını ve kalbini korumak için bir duvar örmüş bir adam... Aşırı kıskanç, aşırı sahiplenici, aşırı vahşi, aşırı tutkulu ama bir o kadar sevgi dolu, yumuşak ve sadık.... tamam sadık kısmı biraz şüphesi ;) Bütün kötü özellikleri ile bile sevimli görünen, insana kendini sevdiren ve alıp içime sokasım geldiği nadir bir erkek ♥ Travis'e karşı düşünceler mi? Ahhh Travis anlatılmaz yaşanır denilen erkeklerden... dövmelerine kurban olacağınız, bakışlarında öleceğiniz, sert yumruklar atan ellerinin yumuşak dokunuşlarına ihtiyaç duyup kendinizden geçeceğiniz erkek... :)) Kısacası hepsi bir arada olan bir erkek... Hem iyi hem kötü hem sert hem yumuşak hem uysal hem vahşi hem romantik hem hödük daha ne olsun :))




Kelimelerin kifayetsiz kaldığı Travis… dövüşerek para kazanan, asi ruhlu, çapkın ama mükemmel notları olan, tüm kızların gözde erkeği. Ama içinde ne fırtınalar, ne hüzünler varmış… 
Aşkın, aşık olmanın nasıl olduğunu bilmediği sanıyor ama herkese aşkı da, aşık olmayı da öğretti bence. Sevdiği için yapamayacağı şey olmayan, gözü kara, koca kalpli adam Travis, ben sana ne diyim..!
Travis’i asıl bu kitapla tanıyacak, bir kez daha hayran olacaksınız, inanın bana!




Çok sevgili, über seksi, ultra yakışıklı Travisciğim hoşgeldin tekrar aramıza. Sana biraz kızgındım (öyle iki kızla ayıp şeyler yapmalar falan cık cık cık) ama sonra affettim seni :) 
Abby'le mutluluklar diliyorum canım. Babangilede çok selamlar! Loves from Turkey :)




Önce Tatlı Bela sonra da Ayaklı Bela. Bırakın kızlar ya adının baş harfi bela olan birinden ne beklenir ki? Ben ikisini de okudum. O ne öyle ya? Travis çirkin mi çirkin uyuz mu uyuz bir adam. Siz hiç bakmayın ona, ilgilenmeyin bile. Eminim daha yakışıklısını, daha kaslısını, daha sırılsıklam aşık olanını bulabilirsiniz siz. Hayır zaten Abby’i yok edip yerine geçme planları yapıyorum rica ediyorum bir de siz çıkmayın :P




Travis'te aradığım tüm özellikler var. Karizma desen bir ülkeye yetecek kadar var. Kıskançlık konusunda bezen ipin ucunu kaçırsa da Travis'e o bile yakışıyor. Mükemmel dövüşüyor (ki o dövüşçü). E birde dövmeleri olunca yeme de yanında yat.




Bu güzel yorumlardan sonra sizde merak etmediniz mi? Eğer okumamış olsaydım şimdi koşa koşa en yakın kitapçıya gidiyor olurdum. 

Çekilişimizin sonucunu gün içinde açıklayacağız. Bizi takip etmeyi unutmayın (:







Pazar, Ağustos 25, 2013

Jamie McGuire - Ayaklı Bela Alıntılar (Renkli Kalemler Kulübü 2. Gün)




Kitap güzel olunca bol bol alıntı çıktı. Bol derken gerçekten bol 30-40 oldu sanırım :D Biraz uğraşla ancak bu kadar düşürebildim. Daha fazlasına elim gitmedi maalesef, ekleyemediklerime de içim yanıyor :(
Umarım beğenirsiniz (:
















Yorum içinde şuraya buyurun (: