Pazar, Haziran 09, 2013

Bendeniz Çapulnaz



Gezi Parkı direnişine ilk günden beri tepkimi az çok herkes anlamıştır. Direnişin en büyük destekçilerinden biriyim. Günün büyük çoğunluğunu neredeyse nette geçiren ben artık çıkamaz hale geldim. Çünkü olayları hem kendim adına takip ediyorum hem de evimin gazetecisi konumuna geldim. Kimse neden demez sanırım buna. Halk ve Ulusal Tv'yi izlerken onların yetişemediği yerlerde haberleri sosyal medya'dan takip ediyorum. Ve biliyorum ki çoğu kişi benimle hem fikir. Herkes evinin haber ajansı olmaya başladı.

Velhasıl iş böyle olunca kitap okumakta azami ölçüye düştü. Tabi ki olayların başlangıcında elime dahi almakta zorlanıyordum. Şimdi şimdi eski sıcaklığı yakalamaya çalışıyorum. Ama gerçekten zor. Öyle ki haberleri takip etmek için bilgisayar da dizi falan izlemeye başladım ki her 5 dakikada bir facebook'tan haberleri takip edebileyim.

Bunların yanı sıra Taksim Gezi Parkında da bulunmaya çalışıyorum. Bahsetmek istediğim nokta da bu. Bir çok blogcu arkadaşım konuya çok güzel temas etmiş zaten ama ben de bugün ki izlenimlerimi paylaşmak istedim. Susmakta bir yere kadar.

Bugün, haftasonu olduğundan öğle saatlerinde gittik. Ve benim gittiğim günler arasında en kalabalık olanıydı. Ve olanca kalabalığına rağmen arasanız bulamayacağınız bir ortam vardı. Hani insanlar nereden vursakta taş atsak diyorlar ya, taciz varmış falan filan. Bir çift gözüm var Allah'a şükür iyi de görüyor ve benim gördüğüm itinayla seçseniz oluşturamayacağınız bir insan topluluğu vardı. Birine çarptığında özürler havada uçuyor. Özellikle benim gibi sakarsanız karşılıklı özürleşmeler bolca oluyor. Sık sık çöplerin toplandığı, yemek ve su ihtiyacının karşılandığı bir yer. Kimsenin kimseye yan gözle bakmadığı aksine yardımlaşmanın had safhada olduğu nadide bir yer orası.

Gezi parkı direnişi başladığından beri hep gözlerimi dolduran haberleri okurdum ama yakinen ilk kez tanık oldum. Belki küçük bir olay ama aslında o kadar ki ancak orada iseniz anlarsınız. Kadın ya da erkek farketmiyor, siz elinizi uzattığınızda tutacak biri mutlaka oluyor. İşte ne konuştuğunu bilmeyen insanlar böyle insanlara dil uzatıp iftira atıyor. 

Bir laf etmeden önce durup düşünmeyi öğrenir umarım artık insanlarımız. Bu ki küçücük bir olay, daha neler yaşanıyor. Gözlerinizi gerçeklere o kadar kapatmışsınız ki görmemek için direniyorsunuz. Ama sorun değil Gezi Parkı da Direnmeye devam ediyor. 

#DirenGeziParkı

İstedikleri gibi düşünmeyen bireyler olmamak için okumaya ara vermeden devam edeceğim. Bir gözüm tabi ki yine takipte olacak (:



4 yorum:

  1. Her bir paragrafına katılıyorum. Ben de evin habercisi oldum. Kızım bir şeyler var mı? Gene mizahi neler var? diye soruyorlar sürekli. Ve kitap.. Okuyamıyorum. Elime alıyorum. 2. satıra geldiğimde ya tekrar başa dönüyorum ya da nete bakınıyorum bir şeyler oldu mu diye.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim. Bilgisayar başında memleket kurtarıyorlar diye laf atıyorlar ya memleket kurtarmasakta çok iş yapıyoruz aslında. Bir okuyorum 5 kişi dinliyor evde. Medya yayınlamıyor ne yapalım.
      Çoğu kitap severin derdi bu maalesef. Okursam aklım kalıyor okumasam inadına okumalıyım diyorum. İşimiz zor.

      Sil
  2. 16-17 gündür elim bir türlü kitaba gitmiyor, haberleri takip etmekten. Malum basın sansürlü, doğrulara ulaşmak için dediğin gibi herkes kendi haber kaynağını kendi aramak zorunda. İlk gün basit kitap okuma eylemi olarak başlayan, ama polis tarafından hak etmedikleri bir şekilde orantısız güce maruz kalan arkadaşlarımızın durumuna daha fazla sessiz kalamayacağım için ikinci gün gezi parkına biber gazı yemeye gitmiştim, çünkü face başında insanları o halde görürken kendim evde vicdan azabı çekiyordum. İçim rahat o ortamı soludum, ha tamam belki darp edildik, belki biber gazına maruz kaldık ama en azından mazlumun yanında, ezilenin yanında durdum/durduk. Ve dediğin gibi ne kimse kimseye taciz etti, ne camilerin içine toplaşıp grup sex yaptık ne de başörtülü bayan arkadaşlarımızı yerlerde sürükledik. :S Türk milleti olarak 29 mayıs ve sonrasında yaşananları hiçbir zaman unutmayacağız!

    YanıtlaSil
  3. Vicdan azabı demişsin ya can-ı gönülden katılıyorum. Uyumak bile ihanet gibi geliyor. 2 gündür yağmur yağıyor ne yapıyorlardır diye düşünüyorum. Diğer yandan takip ederken gördüklerimiz sinir harbi yapıyor. Üstüne bu çeşit yalan haberler gelince hepten sinirleniyorum. En çok kızdığım da gidenler anlatmasına rağmen insanların birilerinin uydurduğu bu yalanlara kanması. Gittik gördük anlattık, çokça resim de mevcut. Daha ne yapalım bilemiyorum. İnsanlar bu kadar mı gözlerini kapamış hayretle izliyorum.

    YanıtlaSil

Yorum bıraktığınız için teşekkürler. En kısa sürede döneceğim (: