Satın almak için tıklayın
Orjinal Adı: Beauty from Pain
Seri Bilgisi: Beauty #1
GoodReads Puanı: 4.40
Türkçe Yayın: DexPlus
Sayfa Sayısı: 356
Çeviri: Belgin Selen Haktanır
Yorumum:
Öff arkadaş ne bitmez kitapmış bu. Kaç gündür bitireceğim diye ne işkenceler çektim. Böyle kitaplar insanı okumaktan soğutur. Canım sıkkın spoilerin dibine vuracağım, şu saatten sonra kimse tutamaz beni, okuyan ona göre okusun. Ayrıca bu tarihimin en uzun yorumu da olacaktır muhtemelen.
Kitap klişeliğin dibine vurmuş bir kere. Konu zaten özgün değil. Karakterler sıkıcı, anlatım sıkıcı, olay desen yok bir de oradan sıkıcı. Atlayarak okudum ama bana mısın demedi. Son 150'de falan açılıyor dediler ama bana kalırsa aksine kapandı bile. Üstelik öyle mantıksız bir kitap gibi hepsini bastırıyor. Daha güzel amatör hikayeler okuduğumu rahatlıkla söyleyebilirim.
Olaylar başlarken o kadar detaydan uzak başlıyor ki noluyoruz arkadaş moduna girdim. Laurelyn ve arkadaşı Addison şehre geldiler, sanki evlilik görüşmesine gelmişler gibi, Addison birine Laurelyn diğerine. Ne ayak arkadaş bu. Hadi Laurelyn bakmıyordu ama dur bismillah daha görür görmez Addison, kardeşinin arkadaşını, kardeşi Ben'de Laurelyn'i gözüne kestirdi. Böyle saçmalık mı olur? Üstelik Addison erkek gibi düşünen, yatıp kalkayım modunda bir kız. Dakikasında vurulmalar, ailesiyle tanışmalar. Gören Zack sevgilisi onla buluşmaya geldi sanır, alakası bile yok.
Ondan sonra Jack'in teklifi. Zaten isim bile söylememek gibi saçma salak bir teklif. Tamam kız zeki kabul etmiyor. Ama adam düşün buluşalım deyince üstünde ultra mini, ufacık bir bez parçasıyla gidiyor. Ee kızanım sen değil miydi daha dün bu adama "Ben fahişe" değilim diye ayak yapan. Ne ara kışkırtma moduna geçtin.
Bunla kalıyor mu? Koca bir hayır. Hayatında tek sevgilisi olmuş bir kız, sanki ömrü böyle isimsiz sevgililerle 3-5 ay geçirmiş gibi davranmaya başlamasın mı? Buyur buradan yak. Çocuğum hani sana aşık olmadan seks yanlış geliyordu. Ben mi yanlış okudum? Bu kadınların kabak çiçeği gibi açılmasına da hastayım ha. Sanki bir tuşları var da, basacak adamı bekliyorlar.
Karakterlere çok salaktı diyemem kabul. Kendi çapınca mal olmayan bir adam yaratmış. Ama Allah aşkına bir adam böyle tutartsız olabilir mi? Sarılmalar, düşünmeler, sonra bir bakıyorsun seni be...mek istiyorum. Oha noluyoruz lan. Daha demin romantiktin ne ara böyle mala bağladın? Çift kişilikli falan mısın?
Laurelyn ve Jack zaten 3 aylık bir anlaşma yapıyorlar. Sen daha adamı tanımadan git yarı çıplak poz ver. Bir de "onları sil lütfennnn," demiyor mu ağzına ağzına vur. Oldu adam silmek için şarjını harcadı. Sen git üstüne bir de erkek kardeşi gör bu resimleri. Al işte 23 yaşına gelmiş akıllanamamış insan zaiyatı sana. Gördü mü oranı buranı sevgilinin kardeşi. Ben olsam yüzüne bakamam. Bir de pis pis ağızlar evli barklı adamsın la. Bence iğrenç. Böyle kardeşler cıbıl cıbıl görüyor ya nefret ediyorum. Ama oh olsun sen misin 2 aydır tanıdığın adama çıplak poz veren.
Bir de bu kızın salaklıkları saymakla bitmiyor. Biri çıkıp diyor ki ben Jack'in karısıyım ayrıl ondan. O da tabi abla sen iste yeter modunda. Elinde ne bir belge ne bir resim. Sadece karısıyım diyor ve hemen bavulları topluyor. En salak kadın karakterlerden biri olarak tarihe geçmesini istirham ederim. Acaba bende Jensen'in karısıyım desem Danneel yer mi? Belki o da Laurelyn gibidir diyeceğim ama böyleleri ancak kitaplarda olur.
Ve sıkıcılığın en büyük payı da saçma detaylar. Başında bile detay vermediğini söyledim. İçinde de çok vermiyor. Ama gelin görün ki gözüne sürdüğü fardan dudağına çektiği kaleme kadar yazıyor. Kardeşim ben adamın gömleğinde kaç düğme var bilmek zorunda mıyım? Ne diye bunların raporunu veriyorsun? Yazacaksan kişilerini yaz, geçmişini yaz. Elini de korkak alıştırmamış hain, ne detayı varsa yazmış.
Ve son olarak klişeler. Klişeleri severim aslında. Böyle naif, tatlı erkekleri falan. Ama anlatım sıkıcı değilse. Dakika bir kızımız koşuyor 12bin dolarlık gitara. Çok isterdim, hayalim zart zurt. Tam da adamın yanında. Bence direkt bunu istiyorum deseydin daha gururlu olurdun. Adam zaten 3 ay kraliçeler gibi yaşatacağım demiş, çocuk gibi göz süzeceğine iste biz de rahatlayalım. Bunla da bitmiyor ki. Kolye, küpe almalar. Yemek yapmalar. Orjinal bir yan göremedim ben. Üstüne diğer şeylerde birikince sadece diyalogların okunduğu bir kitaba döndü.
Okumaktan sıkılanlar için işin özeti şudur ki: sı-kı-cı. Okuduğum vakte değmedi. Sırf o gelecek dedikleri heyecan için sabrettim. Eh 100 sayfa kalınca da bırakmak olmazdı. Allah'tan takas yaptım bu kitabı. Yerine çok daha sevdiğim kitaplar gelecek. Zaten bu da sevdiğim 3 yazar dışında okuduğum belki de son Dex olacak. Elimde zaten olanları okursam bile benden yorum çıkmaz. Millet inceleme ayağına kitapları sırtlasın diye kimseyi geçindirecek değilim. Birine sponsor olacak olsam önce kendime olurum. Ama okursam da kötü bir kitap çıkarsa yazmaktan çekinmem. Arada objektif yorumlar görmek, belki birilerini kendine getirir. Tabi ki bunlara kızdım diye de kimseye çamur atacak değilim, ne gördüysem o.
GoodReads'te 4.40 almış bir de bu kitap. Birşey diyeceğim ama kaba olacak neyse. Bana kalsa 0.40 bile yeter. Şu puanı da sırf karakterlerden nefret etmedim diye veriyorum. Bazı kriterlerim var Allahtan onları yapmadılar, yoksa bir kitapta bunların incelemesi üzerine ben yazardım! Acıtan Güzellikmiş. Peh, burada tek acıdığım verdiğim para oldu.
Puanım:
* * *
Üç ay sürmesi konusunda anlaşmıslardı... Ama aşkları sınır tanımayacaktı.
Jack McLachlan nam-ı diğer Mağara Adamı, Avusturalya'nın en gözde bekârlarından milyoner bir şarap üreticisiydi. Başarısı, ünü ve zenginliği, romantik ilişkilerini karmaşık ve sorunlu bir hale getiriyordu, bu yüzden basitliği seçiyordu: isimsiz, kısa ilişkiler.
Bu onun oyunu ve kurallarıydı. Ta ki Laurelyn Prescott hayatına girene kadar.
Ateşli oyunun kuralları değismek zorunda kaldı, çünkü genç kadın öncekilere hiç benzemiyordu. Amerikalı nefes kesici müzisyenle iliskisi basladığı andan itibaren Jack'in ayakları yerden kesildi. Hiçbir sey planladığı gibi gitmemeye basladı ve Jack kuralları birer birer kendi elleriyle yıkmak zorunda kaldı.
Ve Laurelyn, mümkün olmayanı, mümkün kıldı.
Demek o kadar kötü bir kitaptı! Sonuna kadar nasıl okudun? Evlerden ırak. = )
YanıtlaSilNasıl okudum sen bir de bana sor :( Atladım zıpladım zor bitti.
YanıtlaSilBöyle kitaplardan boşuna kaçmıyorum ben ;)
YanıtlaSilKarpuz olsa dibini koklayacağım ama olmuyor ki :( Dublin güzeldi ama bu cık olmamış (:
SilBu yorum sıcağı sıcağına gelmiş sanırım. :)
YanıtlaSilYorumunda en çok katıldığım kısım "Kardeşim ben adamın gömleğinde kaç düğme var bilmek zorunda mıyım? Ne diye bunların raporunu veriyorsun? Yazacaksan kişilerini yaz, geçmişini yaz." burası oldu. Benim en çok yakındığım kısım orasıydı. Karakterlerin geçmişlerine dair hiç birşey bilmiyoruz. Yine de kitap güzel pazarlandı sanırım çoğu kişi alıp okudu. -Buna bende dahilim tabii ve keşke biraz daha bekleseymişim diyorum.-
Açıkçası boş bir kitap. Ama güzel vakit geçirmek için okunur yine de. :)
Evet, bitirince hemen yazdım. Dokunmadığım yerler de oldu hatta, edisyon gibi.
Silİki karakter anlatımı dışında ben sevemedim maalesef. Ona rağmen iki karakter hakkında bilgi sahibi olamadık, ayrı bir başarı bu olsa gerek. Yakın hissedip empati kuramadım.
Pazarlandı burada kilit nokta sanırım. Ben fazla bakmam popüler kitaplara ama nasıl bir zamana denk geldiyse artık şaşıyorum. Ama "neyse" okumak isteyen çok, takas hemen çıktı.
Zevkler görecelidir derler ya, ben maalesef güzel vakit geçiremedim. Özellikle bekleyen yüzlerde kitabım varken karavana düşmesine üzüldüm. Başlarda okusam da olur okumasam da demiştim ama bitince okumasam daha iyiymiş dedim.
Pınar yorumunu sırıtarak okudum :) ve samimiyetini taktir ettim :) çoğu yere katılmadan geçemeyeceğim...
YanıtlaSilyorumlarda da bahsedildiği gibi burada kilit nokta 'pazarlanma' kısmı... halbuki kitap klişenin dibiydi yani
Bende tam senin yorumunu okuyordum. Az çok aynı şeyleri yazmışız ki ben imla kısmına değinmedim bile :D
SilPazarlama doğrudur ama papaz iki kez pilav yemez derler unutmamak lazım. Son dönem olanlarla bu tüy dikti, ciddi bir müşterilerini kaybettiler (:
Bu kitapla ilgili yorumunu merak ediyordum... Yorumdan sonra kesinlikle okumam heralde :) bu tarz konular bana çok yavan ve sıkıcı geliyor... Ama cidden iyi pazarlıyorlar şimdi başka da bir şey yok zaten:)
YanıtlaSilMuhtemelen sen daha ılıman yaklaşırsın :D Yine de çok kitap var vakte yazık derim (:
SilZevklerimizin aynı olduğunu bilirdim de beğenmediklerimizin de aynı olduğunu bilmezdim. Çifter çifter " " demek istiyorum. Ben cesaret ettim ilk 50 sayfadan sonra bıraktım sonlara baktım öyle bitirdim. Son 50 sayfayı da okuyunca baktım bir şey kaybetmemişim. Hiç beğenmedim. Özenti kitap sanki. Yazar kitap yazmak istemiş etkilendiği başka bir kitaba benzer bir kitap yazayım demiş sanki. Onu bile becerememiş. Sıkıcı. Bence boşuna okumayın derim.
YanıtlaSilBende öyle yapmadığıma sonradan pişman olmadım değilim. Ayın kaçı oldu sayesinde kaç gün boşa gitti. Bir de kötü kitaplar sevmediğiniz yemek gibi büyüyor da büyüyor. Bende tavsiye etmem diyecektim ama bakıyorum beğenmeyen çok az. Onca kitap okuyup da bunu beğensem diğerlerine haksızlık olurdu bence.
Silya cidden helal olsun. çok kitabı turlarda yapılan yorumlardan aldım ve elimde patladı. sırf yayınevi onlara gönderiyor diye ballandırarak anlatan, peş para etmez kitaplara mükemmel yorumlar yazanlar var ve ben bu yüzden yorumlarla kitap almamaya karar vermiştim. bu dobralığa teşekkürler pınar..
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Tur olduğu için bazen dilimize mukayyet olmamız gerekebiliyor, bunu anlıyorum açıkçası. Ama sırf tur diye de değmeyecek kitapları olmayan kalıplara sokmak yanlış geliyor bana. Ya da bedava gidiyor diye. Bu kitap benim gözümde o yorumların çoğunu yansıtmıyor. Sanki başka kitaplar okumuş gibiyiz. Belki çoook vaktiniz varsa değerlendirin diyebilirdim ama onca okunacak kitap varken vaktimize yazdık.
SilBn bu kitabin ustune kac kitap bitirdim hala bunu bitiremedim. Yorum icinde kitabi bitirdigin icinde helal olsun..
YanıtlaSilTeşekkürler. Aman bitirme zaten vaktine yazdık. Olay yok olan 2-3 şey onu da ben anlatırım sana.
SilBende yorumunu sırıtarak okuyanlardanım :D daha kitabı okumadım ama , sanırım erteleyeceğim. bu yorum üzerine onu okumam. Ki ben senin fikrine de güveniyorum :D tek inanamadığım nokta, böyle bir kitap, nasıl bu şekilde pazarlanabilir. o kadar reklamları falan döndü yani insanın bir yuh diyesi geliyor :D
YanıtlaSilReklam sen nelere kadirsin :D Gerçekten ama gerçekten beğenene sözüm yokta bu kitap o kadarrrrr çok beğeniyi alıyorsa benim alıcılarıma baktırmam lazım :P Yani onca güzel kitap okumuşken bilemedim. Zevkim genele uymaz derim ama bu da olmaz yahu o kadar da değil :D
Sil