Orijinal Adı: The Last Camellia
GoodReads Puanı: 3.87
Türkçe Yayın: Arkadya Yayınları
Sayfa Sayısı: 352
Çeviri: Ayhan Ece Şirin
Yorumum:
Jio’yu Mart Menekşelerinden sonra okuma fırsatı ancak buldum. Burçin, Şefika ve Meltem bir okuma etkinliği gerçekleştirdik ve oy birliğiyle Son Kamelya kitabı seçildi. Sevdiğim bir kaleme geri dönüş açısından çok iyi oldu. (Onların yorumları için linklere tıklayabilirsiniz.)
Okuduğum kitaplarından gördüğüme göre geçmiş ve geleceği harmanlamak Jio’nun tarzı ve bu kitapta da aynı durum söz konusuydu. Bir yandan 1940 yılında Flora’yı ziyaret ederken diğer yandan 2000 yılında Addison’a konuk olduk.
Addison yıllar önce Flora’nın dadı olarak yaşadığı eve kocasıyla birlikte gelir. Eşinin ailesi Livingston Köşkü’nü satın almış, geçmişinin bir parçasından kaçmak isteyen Addison, eşiyle tatile çıkmak için fırsatı değerlendirmiştir. Evin kendine göre bir havası vardı. Çözülmemiş bir cinayette cabası. Addison’un eşi Rex yazardır ve Addison burada iyi bir hikaye yattığını düşünmektedir.
Flora ise 1940 yılında ender bulunan bir kamelya dolayısıyla köşkte çalışmaya başlamıştır. Ancak hiç tahmin etmediği sırları ve cinayetleri ortaya çıkarmış, aynı zamanda aşkı da bulmuştur.
Kitabın kendisini sevdim ama sonuna bayıldım. Bir yandan yetersiz gelirken bir yandan vurucu bir etkisini olduğunu kabul etmek zorunda kaldım. Hem böylesin etkileyici bir son verdiği için hem daha fazlasını esirgediği için sitemim ve takdirim yarışır oldu.
Kitap bittikten sonra ablama Son Kamelya’yı oku, çok güzeldi dediğime göre sanırım oldukça beğenmişim (:
Puanım: 10/9
1940’lı yılların Amerikası’nda bir fırıncının kızı olan Flora Lewis, un kokulu hayatının bir gün çok farklı yöne sürükleneceğini bilmiyordur. Genç kız bir yandan yaşlı anne babasına yardım ederken, öte yandan botanik bahçesinde bitkilerin ve çiçeklerin gizemli dünyasıyla uğraşmaktadır. Ta ki kendini uluslararası çiçek hırsızlığı zincirinin tam ortasında bulana kadar… Yapacağı iş çok basittir; İngiltere kırsalındaki Livingston Köşkü’ne gidip Middlebury Pembesi olarak bilinen ender bir kamelya türünü bulup haber vermek. Köşke dört öksüz çocuğa dadı olarak sızan Flora, içinde imkânsız bir aşkın tohumlarını büyütürken, ne tür bir belaya bulaştığını acı bir şekilde öğrenecektir.
Tam elli sene sonra bahçe tasarımıyla uğraşan AddisonSinclair, eşiyle birlikte Livingston Köşkü’ne gelir. Geçmişindeki hayaletten kurtulmaya çalışan Addison, aslında burada çok daha sancılı bir gizemin içine düşer. Bunu çözmeye çalıştıkça dillere destan kamelya bahçesinin kanla sulandığı gerçeğine de adım adım yaklaşacaktır…
Mart Menekşeleri ve hâlâ çoksatanlar listesinde yer alan Böğürtlen Kışı yazarı Sarah Jio’dan muhteşem bir kitap daha. Son Kamelya, kalbimizdeki geçmişin zehrini umut kırıntısına tutunan küçük bir tohumla yok edebileceğimizi gösteren bir başyapıt.
“Günümüze kadar taşınan geçmişin gizemi ile olayları yatıştıran affetmenin gücü tek kelimeyle muazzam.”
Booklist
okumuştum bur romanı güzel bir anlatımı var... benimde bloğumda çekilişim var beklerim :))
YanıtlaSil