Orjinal Adı: On the Way to the Wedding
Seri Bilgisi: Bridgertons #8
GoodReads Puanı: 3.81
Türkçe Yayın: Epsilon Yayınları
Sayfa Sayısı: 453
Çeviri: Tuğba Şabanoğlu
Yorumum:
Uzun direnişim nihayet sona erdi ve son kitabı da okudum. Serilere özellikle 4-5 ve yukarı sayıda kitapları olan serilere veda etmek çok zor oluyor.
Dile kolay daha önce 7 Bridgerton kardeşi okuduk. İlk kitabı okurken hatırlıyorum da Gregory ve Hyacinth masanın ucunda oturan, birbiriyle didişen küçücük veletlerdi. Önce Hyacinth'i, şimdi de onun bir büyüğü Gregory'i everdik.
Quinn'in kalemini çok seviyorum. Bazı kitaplarını diğerlerine göre daha da çok seviyorum ama. Mesela Colin, Anthony ve Hyacinth'in kitaplarında olduğu gibi. Diğerleri de geçer not alan ama aşık oldum diyemediğim kitaplar. Gerçi Frances'in hikayesi Sana Muhtacım çok kötüydü ama o da nazar boncuğu olsun :D
Gregory'de 7 kardeşten sonra bir erkekten beklenmeyecek ölçüde aşka inanan ve aşkın karşısına çıkması için sabırsızlanan biri olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle tarihi romanlarda bu az rastlanır bir durum. Belki bu arayışın yoğunluğundan olsa gerek Hermione Watson'u görür görmez aşık oluyor. Diğer tüm erkekler gibi :D Burada da devreye Hermione'nin en yakın arkadaşı Lucy giriyor. Gregory ona göre tüm talipler içinde en iyisi ve arkadaşının onunla evlenebileceğini düşünüyor. Tabi ki hesaplamadığı bir şey var ki o da Lucy'nin kendisinin aşık olması.
Akıcı ve güzel bir kitaptı bunu kabul etmek lazım. Ama eksikleri var mıydı? Bolca. Mesela Gregory'nin 2 kez aşık olması olayı bitiriyor. Tamam abileri de ilk bakışta aşık olmadı ama en azından başkalarına aşık olmamışlardı. Anthony ve Colin gibi sonradan farketmesine bile razıydım yeter ki Hermione'ye aşık olmasaydı.
Bir de kardeşleri çok az geçti. Kate de olmasa Bridgerton göremeyecektik neredeyse. İlerleyen kısımlarda da biraz Violet ve Hyacinth. O kadar. Yetmedi. Ben Colin'i istiyordum :D
Yine de ilk görüşte aşkın çokta güvenilir olmadığını vurgulamak istemişse yazarımız, çok doğru yaklaşmış diyerek pozitif bir düşünce de geliştiriyorum :D Ama Gregory bu kadar çok seni seviyorum demeseydi keşke. Kendini mi, Lucy'i mi bizi mi inandırmaya çalışıyor anlamadım :D
Resmen sürüsüne bereket bir aile :D Gregory'nin çocuklar sığmamış bile baksanıza :D |
Bir kitabı ayırarak diyebilirim ki çıkan o kadar kitabında kendini, kalemini hep sevdiriyor Quinn. Çoğu kişinin beğenmediği Kayıp Dük'ü bile beğenmiş biriyim. O yüzden aşk kısmı çok yeterli gelmedi diye güzel kitabı harcayamayacağım. Bir günde 450 sayfa kitap okuyabiliyorsam, bu başarıdır bence :D
Puanım: 10/8
GARİP BİR ŞEY OLDU... Tanıdığı bütün adamların aksine, Gregory Bridgerton gerçek aşka inanmaktadır. Ve hayallerinin kadınını bulduğunda, onun doğru insan olduğunu bir anda anlayacağından emindir. Başına da tam olarak bu gelmiştir. Fakat... Bu kadın, doğru kişi değildir. Hatta, nefes kesici Bayan Hermione Watson başkasına âşıktır. Ama en iyi arkadaşı Leydi Lucinda Abernathy, Hermioneyi feci bir birliktelikten kurtarmaya karar verir, böylece Gregoryye onun kalbini kazanması için yardım etmeyi teklif eder. Ama bu esnada Lucy âşık olur. Hem de Gregoryye. Fakat... Lucy nişanlıdır. Ve amcası onun nişandan caymasına izin verecek gibi görünmez. Gregory kendine gelip, doğru kişinin keskin zekâsı ve insanın içini açan gülümsemesi ile kalbine şarkılar söyleten Lucy olduğunu anlayınca bile... Böylece, düğün yolunda, gelini öpme vakti geldiğinde, sunakta duran kişinin yalnızca kendisi olmasını sağlamak için Gregorynin her şeyini riske atması gerekmektedir...
Gerçekten yorumunuz çok güzel. En kısa sürede bende bu kitabı okuyacağım :)
YanıtlaSilTeşekkürler (: Serinin orta karar kitaplarından olmasın rağmen okuması zevkliydi. Umarım sizde aynı zevki alırsınız okurken (:
Sil