Cumartesi, Mayıs 28, 2016

Bir Veda Yazısı



Yaklaşık 1 yıldır, blogu fazlasıyla boşladım. Artık blog tur yapmamamız da tabii bunda etkili oldu ama zaten blog yorumlarının çoğunu da ablam yaptığı için pek bir savunmam yok. Ha kim sallıyor bu durumu onu da bilemiyorum tabii ki.

Bugün, uzun zamandır aklımda olan bir konu hakkında yazmak istiyorum. Yine kitaplar hakkında olacak ama bu sefer yorum vb değil. Kitap dünyası hakkında birazcık konuşmaya ne dersiniz?

Kitap dünyası dediğime bakmayın, aslında dünya falan değil. Olsa olsa köy ya da kasaba olur kitapları içine alan bu oluşum. Aslında o kadar küçük bir zümrede gerçekleşiyor ki her şey aklım almıyor bazen. Sayabileceğiniz kadar azlar aslında ama inanın tüm ipleri elinde tutuyorlar.

Şimdi kabaca bunlardan bahsetmek istiyorum.

Eğer kitapların içinde bir şekilde yer almak istiyorsanız her şeyin anahtarı: TANIDIKLAR! Size şunu açıkça söyleyebilirim ki en az 1-2 kanka yapmıyorsanız bir adım ilerleyemezsiniz.

Onun için de ya herkesle içli dışlı olacaksınız ya da bazı arkadaşların yaptığı gibi kitaplar üzerinden dikkat çekmeye çalışacaksınız. Nasıl mı? Ya gözünüze bir yayınevi kestirecek ve onun üstüne oynayacaksınız ya da popüler olması muhtemel bir kitabı saptayıp üstünden olay çıkarıp dikkat çekeceksiniz.

İkinci kısımla ilgili yapacaklarınız size kalmış ama ilk kısımla ilgili bazı tüyolar var. Mesela fuarlar. Hediyeler. Güzel sözler.

Hatta size şöyle bir örnek bile vereceğim. Biri ne yapıp edip –ne yaptığı belli aslında ya neyse- bir yayıncıya kapak atıp sahte isimle sizinle konuşabilir ve sonra hiçbir şey olmamış gibi kendisi olarak sizinle canciğer olabilir. Bunlar, hedefleri olan insanlar için çok normal hareketler olarak karşılanıyor. Sonra da bu zatlar, birkaç kişi dışındakilere sadece melek yüzünü gösterdiği için kötü siz olursunuz. Yok ya o iyi insan derler. Aynen, evdeki tüm yaramazlığı yapıp annesi gelince melek gibi görünen çocuklar gibi yani.

Bunu mideniz kaldırabiliyor mu? Eh o zaman uygulayabilirsiniz de.

Velhasılı kelam ben artık bu durumlardan sıkıldım ve bu sıkıntı içimde bayağı birikti. Ve inanın bunca yıl içinde bu örneklerden bir sürü gördüm. Ayarladığınız işi inatla baltalayan, yardım etmek için elinden geleni yapıyor imajı çizen ama en küçük fırsatta yan çizen, yanınızda kimse yokken sizinle kanka gibi gezen düşmanlarınızın dostları –ki o düşmanların yanında olunca sizin yüzünüze bile bakmazlar-, safi dedikodu peşinde olan, kitabını sattırmak için sizinle en yakın arkadaşınızmış gibi konuşanlar, kapalı kapılar arkasında bir sürü atıp tutan ama karşınıza gelince mık mık edenler ve en büyüğü de dürüstlüğünüzü hazmedemeyenler.

Bunlar gibi çokça durum birikti ve sonunda da bıktırdı. Artık çabalamaktan gerçekten bıktım. Varsın herkes bir halttan anlamayan arkadaşlarını güzel yerlere yerleştirsin, varsın sanki kötüymüşsün gibi lanse etmeye çalışsın. Cidden bıktım. Benden buraya kadar.

Bundan sonra kitapları okumak dışında hiçbir şey yapmayacağım. Ne yorum, ne resim ne de öneri. Okunma oranlarına bakınca bu kadar insanın niye takip ettiğini anlamadığım bu blogu da kapatıyorum. Muhtemelen 7/8 takipçi fark etmeyecektir bile. Ama yine de her daim burada yazılanları okuyarak destek olanlara teşekkür etmem lazım.

Bitirmeden şunu da söylemek isterim. Bunlardan yorulmuş olmam bazı şeyleri yanlış lanse ettirmesin size. Ben, kitaplar konusunda rüştümü ispatladığımı, kitaplarla ilgili her konuda yavaş yavaş kendimi geliştirdiğimi biliyorum. (En azından aynı konumda başladığım insanlar arasında.) Bu işi iyi yaptığını iddia eden birçok isimden de iyiyim. Ama kendimi gösteremiyorum, çünkü kendimi iyi pazarlayamıyorum. Ha uğraşmadım, uğraşmayacağım da.

O yüzden bugüne kadar burada olan ve şu an bu yazıyı da okuyan herkese teşekkürler. Kitaplardan soğumamak adına uzaklaşmaya ihtiyacım var. İnsanlardan uzağa, kitaplara yakın bir yere uzaklaşmam lazım hem de.

Dürüstlüğünü korumaya devam eden insanlara, fazla kafalarına takmamalarını öneririm. Herkesin gülen yüzüne de kanmamalarını tavsiye ederim.

Herkesin kazdığı kuyularda boğulması dileğiyle…



18 yorum:

  1. Baya dolmuşsun. Duruma bakarsak haklısın bir şey diyemeyeceğim. Bazen uzaklaşmak gerçekten iyi geliyor. Her şeyden. Çevreni tartıp biçmek ve fazlalık olanları çıkarmak net olmak en güzeli. Sen kitaplarını oku ama blogunu kapatma dursun. Yine eski yazılarından okurum:)
    Her şey gönlünce olsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanların abartı ya da normal gördüğü şeyler birikti ki artık taşma noktasına geldim. Sanırım deveyi güdemediğim için diyardan gitmeyi tercih ediyorum. Blogu kapatmasam da pek uğrayacağımı sanmıyorum. Eskisi gibi kitaplar hakkında konuşma isteği bile bırakmadılar. Yine de buranın bana kattığı şeyleri inkar edemem. Teşekkür ederim. Umarım herkes gönlündekini yaşama şansı bulur.

      Sil
  2. Dediklerini çok iyi anlıyorum, özellikle instagramda türeyen, belli yayınevlerine gereksiz bir hayranlık duyarak göklere çıkaran instagram hesaplarını gördükçe üzülüyorum. Eh amaç ne belli, ücretsiz kitap sahibi olmak, popüler gözükmek. Bu kesim genellikle takipçilerle aralarına set çekmiş, sadece belli birkaç kişiyle muhabbet eden, rahatsız edici bulduğum tipler.
    Uzaklaşıp sadece kitaplarla olmak eminim iyi gelecektir ama blogunda da emeğin büyük. O yüzden silme bence, belki sonra geri dönersin. Her şey gönlünce olsun, sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olağandan biraz daha fazla bu dünyanın içinde olanlar beni daha iyi anlıyor sanırım. Instagram için dediklerine sonuna kadar katılıyorum. Az biraz ucundan katılmaya çalıştım ama o kadar dejenere olmuş ki insanda en ufak bir istek kalmıyor. Ne kitap okumak konusunda ne de başka konularda.
      Blogu kapatmayacağım ama uğramam da sanırım. Belki ileride iyi bir amaç için kullanılır belli olmaz. Umarım herkes için her şey gönlünce olur.

      Sil
  3. 'Herkesin kazdığı kuyularda boğulması dileğiyle…' amin diyorum dileğin için......

    YanıtlaSil
  4. Uzun zamandır blogunu takip etsem de üzülerek söylüyorum ki bir kaç yorumdan fazlasını yazmadım ama yazılarını severek okudum. Sebebi ise tanıdığım en dürüst yorumculardan biri olduğunu düşünmem bu yüzden keşke yazmayı bırakmasaydın diyorum ama kim bilir yakın zamanda olmasa bile çok uzak olmayan bir zaman diliminde tekrar blog alemine dönersin. Yolun açık olsun :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler, az sayıda takipçim olduğunu biliyorum ama olsun. Kitaplar hakkında konuşabilmek güzeldi. Artık bunu yapmak içimden gelmediği için uzak duruyorum. Blogu kapatmayacağım, belki ileride iyi bir amaç için gerekli olur kim bilir (:

      Sil
  5. Pes etmeyin ya, istemediklerinizi hayatınızdan çıkarın ama ayakta kalın. Öyle bloglar gördüm ki yorum özelliği kapalı takip et butonu yok. Beğenilme endişesinden kurtulmuşlar. Müthiş bir şey aslında bu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenilme endişe demek yanlış bir tanım olur bence. Daha çok bir okur olarak kıymet bilinme isteği diyelim. Gerçek bir okuyucu olarak kabul edilmek için diğer arkadaşların yaptığı gibi türlü şekillere mi girmek lazım diye sorgulamadan edemiyorum. Uzun zamandır kitaplarla iç içe olan biri olarak, rahatlıkla bundan 2-3 yıl önce böyle olmadığını söyleyebilirim. O günleri görmüş biri olarak da eskiye özlem duymam normal sanırım.

      Sil
    2. Tabiki normal ve sonuna kadar haklısınız. Ama siz devam etsenizde etmesenizde bu yozlaşma devam edecek.
      Gerçek okuyucu olarak kabul edilmek için diğer arkadaşların yaptıklarını yaparsanız herkesleşirsiniz, kendiniz olmazsınız. Size abi tavsiyesi, kendiniz olarak kalın ve ne yapmak istiyorsanız onu yapın ama pes etmeyin :)

      Sil
  6. merhaba! pek fazla konuşmuşluğumuz yok ama 1 sene önce bende senin gibi düşünüyordum ve o kadar emek verdiğim instagram hesabımı, blogumu birkaç gereksiz arkadaşımız (!) yüzünden kapatmıştım. ilk başlarda ne kadar doğru gibi gelse de daha sonra pişman oluyor insan, kendini rahatlat ama burayı kapatmayı biraz daha ertele. iyi tart düşün, en kötü açık dursun başkaları daha sonra gelip faydalansın. umarım hakkında hayırlısı olur, bol şans!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Silmemeyi düşünüyordum ama benimle aynı süreçlerden geçmiş birinden daha duyunca böyle bırakmaya karar verdim. Belki şevklenirsem instagrama resim ve yorum eklerim. İnsanın şevkinin kırılması -o ya da bu sebeple- içindeki kitaplarla ilgili çoğu isteği öldürüyor maalesef.
      Teşekkürler (:

      Sil
  7. merhaba! pek fazla konuşmuşluğumuz yok ama 1 sene önce bende senin gibi düşünüyordum ve o kadar emek verdiğim instagram hesabımı, blogumu birkaç gereksiz arkadaşımız (!) yüzünden kapatmıştım. ilk başlarda ne kadar doğru gibi gelse de daha sonra pişman oluyor insan, kendini rahatlat ama burayı kapatmayı biraz daha ertele. iyi tart düşün, en kötü açık dursun başkaları daha sonra gelip faydalansın. umarım hakkında hayırlısı olur, bol şans!

    YanıtlaSil
  8. Kendine haksızlık ediyorsun Pınar. Öncelikle yanlış kişilerle tanışıp yanlış yönlendirmişsin kendini. Sen en başından kitapları keyif için okuyup keyif için yorumlamıyor musun? Burada fikirlerini beyan etmek için tek bir kişiye bile ihtiyacın yok canım. Ne yayınevlerine ne arkadaşa ne de başka birine. Sen kendin ol yeter bizlere.

    Sen okuduğun kitapları yorumla geç. Böyle faydalı bir blogu kapatma sakın!

    Amacın kendini gösterip bir yerlere ulaşmak değilse üstelik yazık edersin burayı kapatmakla. Çünkü dediğin gibi kimsenin ruhu duymayacak veya umursamayacak. Varsın isteyen istediğini yapsın, sen güzel yorumlarınla bizleri aydınlatmaya, bizlere kitaplar önermeye devam et!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sanırım şikayetlerim fazlasıyla yanlış anlaşılmış. Önce son yazdığına bir açıklama yapmak istiyorum. Hiç öyle amaçlarım olmadı. Ki zaten 1 yıldır bir yayınevinin çalışanıyım. Ve buna rağmen şikayetlerim devam ediyor. Ha tabii ki diğer 'nitelikli blogger' arkadaşlar gibi olsaydım çok daha erken alırdım o yeri ama hiç amacım o olmadı. Şans eseri dahil oldum ve mutluyum.
      İlk yazdığına gelirsek de yanlış kişilerle tanışmadım, açıkçası doğru kişi yok bu camiada. 3-4 yıldır gördüğüm, duyduğum ya da yaşadığım şeyleri bir bir sıralasam bence sen de bana hak verirdin. Ben pes ettim, artık bırakıyorum. Blog açık dursun ama artık bundan sonra keyfim için okuyorum. Daha önce bunu yapmadığımı da geç fark ettim. Buradaki yorumlarımı bile insanlara azıcık bilgi vermek amacıyla resmen bir görev bilincinde yapmışım. Ama yeter. Goodreads gibi platformlarda yazacağım 2 cümle yeterli olur takip etmek isteyenler için.
      Çok şey var aslında söylemek istediğim ama her zaman ki gibi yazmamayı tercih edeceğim. Al birini vur ötekine olan kitap dünyasında kendimi yorduğumla kalıyorum çünkü.

      Sil
  9. Aslında haklısın, bu kadar emek verip araştırıyor, yazıyorsun ve bir teşekkür bile etmemişim sana.
    Sadece yorum alışkanlığım olmadığından. yeniden heyecan duyduğunda kırgınlıgın bittiğin de bekleriz seni. Emeklerin için teşekkürler... Sevilay

    YanıtlaSil

Yorum bıraktığınız için teşekkürler. En kısa sürede döneceğim (: