Yorumum
Yazarımız yeni bir İskoç efsane ile daha bizlerle.
Sör Arryn Graham asil bir kişilik aynı zamanda bir İskoç. Yani ölümcül iki birleşim. Üstelik şans bu ya bir de yakışıklı :)
Kyra ise güzelleri güzeli genç kızımız. Standart olduğu üzere başı dertte ve çaresiz. Anlayacağınız her zaman ki başrollerden.
Kitap konu olarak güzel mi değil mi halen karar veremedim. İçerisinde beğendiğim yerler olsa da özellikle bir yer vardı ki o bölüm nedeniyle kitabı bile beğendiğimi söyleyemiyorum. Kültleşmiş değer yapıma ters gelen bir kitap yazmış Drake. Karakterleri ya da konuyu ne kadar güzel işlemiş olursa olsun Kyra'yı ele alışını sevmedim, sevemedim.
Tam da kadınların hakları hakkında o kadar konuşurken Graham'ın Kyra'ya uyguladığı baskı -her ne kadar Kyra için hava hoş olsa da- savunulan fikre taban tabana ters.
Konu işleyişinin iyi olmasından kaynaklı belki de bana bu kadar dokundu o bölüm. O nedenle o kısmı çıkararsak kalan kısım kitabı bitirmeye yetti. Hikayenin devamında Garaham'ın Kyra'nın nişanlısına olan kini, Kyra'nın bu kinde nasıl hırpalandığı ve her zaman ki savaşta arada kalan diğer kişiler.
Her İskoş hikayesi büyük çoğunluğunda kendisini sevdirse de o savaşlar mutlaka hikayelerde oluyor. Gerçekte savaşa karşı olan biz kitaplarda nasıl ayıla bayıla bunu okuyoruz orası da muamma ya neyse.
Kıssadan hisse kitap konu olarak ve işleyiş olarak tanıdık. Hem İskoç hikayeleri olarak hem de Drake tarzı olarak. O nedenle tarzda beni şaşırtan pek bir şey olmadı. Daha önceki Kader Ağları kitabını okuyup sevenlerin sevebileceği bir tarz. Çünkü yazar aynı yazımla devam etmiş. Benim için çok tatmin edici bir kitap olmasa da umarım siz okuduğunuzda benden daha çok seversiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum bıraktığınız için teşekkürler. En kısa sürede döneceğim (: