Perşembe, Eylül 05, 2013

Veronica Roth - Uyumsuz (Yorum)



Orjinal Adı: Divergent
Seri Bilgisi: Divergent #1
GoodReads Puanı: 4.38
Türkçe Yayın: Artemis Yayınları
Sayfa Sayısı: 516
Çevirmen: Uğur Mehter




Yorumum:

Okuma etkinliğine katıldığımda kendi yaşıtım bir yazar ararken Roth'u gördüğüme çok sevinmiştim. Okumak istediğim ama yayınevinin serileri geç çıkarması nedeniyle elimin gitmediği bir kitaptı. Ama hazır mazeretim varken okumamak olmazdı. Hem başka yazarı nereden bulacağım canım :D

Öncelikle içimdeki öfkeyi bir kusayım. Okuduğum romanlarda tek tarafın anlatmasına gerçekten sinir oluyorum. Ama ondan kat be kat nefret ettiğim şey var ki anlatımın zamanı. Ya bir kitap neden şimdiki zamanla anlatılır. Biri bana bir açıklasın lütfen. Ellerimi uzatıyorum. Gözlerine bakıyorum. Yorum, yorum, yorum. En iğrendiğim anlatım biçimi ve kitaptaki tüm güzelliği öldürüyor. Mantığını çözemedim çözemeyeceğim. O yüzden bence çok büyük bir eksi bu. Onu göz ardı edene kadar biraz uğraşmam gerekti. Hani kitap sarmasa dakikasında bırakırdım. Bir de etkinlik olmasa :P

Kitabın ana fikri aslında oldukça hoş. Toplum 5 gruba ayrılıyor falan. Baktığında güzel bir bakış açısı. Ama bana kalırsa buradan ileriye gidememiş maalesef. Yani bu topluluklar ne biliyim fantasikse bir anlam ifade eder bence ya da aralarında savaş varsa. Kuru kuru bir tarafından topluluk oluşturmak mantıklı mı? Hadi onu geçtim ben bilerek ve isteyerek fekadar olacağım öyle mi? Ya da diğer 4'ünden biri. Eğer öyle doğmamışsan sonradan insanların anlatıldığı şekilde yaşayacağına inanmıyorum. Ne yani 5 seçenek dışında bir şey olamıyor musun?

Bunların ilkeleri de saçma. Cesursun diye sürekli bir yerlerden mi atlaman lazım? Ve bu bir sınav değil günlük yaşantı. Cesur değil eceline susamış bir salak olursun en fazla. Fedakarlar desen aynaya bile bakmıyor. Her şeyi lüks olarak görüyor. Bu mudur fedakarlık? O zaman düşününce kitaplar çok büyük lüks, benden hayatta fedakar olmaz :D Dürüstler ninja gibi siyahları çekmiş. Bir yeri vardı acayip saçma geldi. Otobüste fekadar olduğu için bir dürüste yer veriyor. Ve adam teşekkür bile etmiyor. Sanki fedakar olduğu için görevi bu. Ya da adam dürüst olduğu için uyuz olmak zorunda. Al işte ben olsam patlatırdım bir tane. 

Böyle sorguladığım çok nokta var. Hepsine değinirsem çok uzun sürer. O yüzden kısa keseceğim. Artık buna Distopya mı deniyor bilmiyorum ama ben polisiye tadında okudum. Bir kaç kural koymak işi Distopya yapıyorsa, bu türe fazla yüklenmişler derim. Pek albenili ve özelliği olan bir tür değil. O yüzden ben polisiye-macera gözüyle okudum ve sevmemde buradan kaynaklı.

Spoiler alarmı. Eğer okumam dersen kapat gözlerini :D

Ama puan kırdığım bir yer var ki, söylemezsem içimde ukde kalır. Çok güzel 450 sayfa okudum. Kızımız azıcık gel-gitli. Hafif duygusal, fedakar tarafı ara sıra ortaya çıkıyor. Tamam. Ama son 50 sayfa da içine ne girdiyse bir tuhaflaştı. Düşmanını öldüremezken en yakın arkadaşlarından birini öldürdü! Mantıklı mı bu arkadaşım? Vur bacağından, kabzayı geçir başına bayılt. Zor mu? Anası-babası öldü gıkı çıkmadı, bu fedakarlıkları ağırbaşlılıkla(!) karşıladı ama iş sevdiğine gelince seni vuramam diye namluya dayadı başını. Tüm modum yerle bir oldu haliyle. Hani abisine de bir şey olsaydı artık cinnet noktasına gelirdim.

Spoiler bitti gözlerini açabilirsin (:

Demem o ki, bence orta karar bir kitaptı. Ve anlatımı işi kurtaran en büyük etkendi. Bir yerden sonra o zaman kavramını da unutmamı sağlayan o oldu. Yine de okumasaydım pişman olur muydum, sanmıyorum. Okuduğum için pişman mıyım, kesinlikle hayır. Devamı için ölüyor muyum, hayır. 

Filmi de önümüzdeki yıl çıkacak. Her ne kadar 18 yaşındaki çocuğa 29 yaşında kazık kadar adamı oynatmalarını hayal edemesem de, filmi de izleyeceğim. Kuralsız'ı da ne zaman okurum bilmiyorum. Nasılsa 3 kolay kolay gelmez, o yüzden aceleye gerek yok. Ama şunu da söylemeliyim, eğer bu seri 3 kitaptan fazla olsaydı ya da olursa devam edeceğimi sanmıyorum. O kadar da değil (:


Değerlendirmeme gelirsek:

3 -  Nötrüm, okusan da olur okumadan da...


* * *

Beatrice Priorın Chicagosunda toplum, her biri belli bir erdemi yaşatmaya adanmış beş topluluğa bölünmüş durumda. Dürüstlük, Fedakarlık, Cesurluk, Dostluk ve Bilgelik. 
Her yıl, belli bir günde bütün on altı yaşındakiler, hayatlarının geri kalanında birlikte yaşayacakları grubu seçmek zorunda. 
Beatrice, hem ailesiyle kalmak, hem de kendi benliğini bulmak istiyor ama ikisini birden seçemez. 
Bu nedenle kendisi dahil, herkesi şaşırtan bir seçim yapıyor.
Genç yazar Veronica Roth heyecanlı seçimler, kalp kıran ihanetler, kan donduran sonuçlar ve beklenmedik aşklarla dolu karanlık bir geleceği anlatan gerilim serisinin ilk kitabıyla edebiyat sahnesine çıkıyor!




2 yorum:

  1. Kitabını okumadım ne yazık ki. Sadece bugün filmini izledim. Bahsettiğin eksiklikler filmde bir nebze de olsa giderilmeye çalışılmış.
    ***SPOİLER... Mesela öldürdüğü arkadaşıyla çok büyük bir duygusal bağ kurmamışlar. Annesinin ölümünde özellikle ağlıyor ama hala savaşın içinde oldukları için kaçmak durumunda kalıyor...SPOİLER***
    Filmi de iyi sayılabilecek düzeyde konusu biraz Açlık Oyunlarını andırsa da...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Filme şans verebilirim o zaman. 3. kitabın sonunu da öğrendikten sonra seriden aşırı derecede soğudum. Ancak filmi izlemeyi düşünüyorum yorumunuzdan sonra.

      Sil

Yorum bıraktığınız için teşekkürler. En kısa sürede döneceğim (: